Göç ve sığınma

Almanya ile Türkiye arasındaki göçün yakın zamanlı tarihi, 30 Ekim 1961’de imzalanan İşgücü Anlaşmasıyla başladı. Bu tarih, bugün her iki toplumu da şekillendirmeye devam ediyor.

Son günlerde AB'de bir “mülteci dalgası” veya “göç felâketi”nin eli kulağında olduğu lafları çok edildi. Brüksel'deki ofisimizin müdürü Eva van de Rakt’a göre ise asıl felâket, Batılı hükûmetlerin bizler tarafından korunmayı hak eden insanları Afganistan'dan kurtarmayı başaramamış olması.

Avrupa Komisyonu tarafından önerilen AB’nin yeni göç ve iltica anlaşmasının incelenmesi kapsamında, Heinrich-Böll-Stiftung Paris ofisi bu konuya yönelik bir dizi analiz yayınlıyor. İkinci makale, Avrupa düzeyinde anlaşma tartışmalarının ilerlemesini incelerken mültecilerin, sığınmacıların ve göçmenlerin Avrupa Birliği'ne yasal giriş yollarıyla birlikte özellikle göç ve sığınma politikalarının dışsal boyutunu ve üçüncü ülkelerle olan ilişkilerini ele almaktadır.

Taliban’ın Afganistan’ın kontrolünü zor yoluyla ele geçirmesinden sadece birkaç gün sonra, Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis, 2015’teki durumun tekrarlanacağı konusunda uyardı ve Yunanistan’ın “yasadışı Afgan göçmenler için Avrupa’ya açılan kapı” olmayacağını duyurdu.

Alman hükümetinin Afganistan’la ilgili neden bir muhakeme hatasına düştüğünü anlamak için gereken tek şey bu kısa cümleden ibaret. Her gün insanların −ve bu arada tüm dünyada demokrasinin− ölmesine neden olan bir muhakeme hatası.

Bu makale AB’nin yeni göç ve iltica anlaşmasının ana hatlarını ortaya koyar ve önerinin gündeme geldiği bağlamı açıklar. Farklı paydaşlar tarafından yapılan ilk eleştirel yorumlar sırasıyla mercek altına alınarak ön çıkarımların çerçevesi çizilecek.

Bu rapor, 2015 yılında kıyılarına düzensiz göçün artmasından bu yana AB'nin Orta Akdeniz'deki deniz operasyonlarının gelişimini özetlemektedir.

Berlin’de bulunan Heinrich Böll Stiftung Avrupa/Kuzey Amerika Bölümü, Türkiye Ofisi ile birlikte Almanya - Türkiye İşgücü Anlaşmasının 60. yılı çerçevesinde çevrimiçi bir dosya oluşturmak üzere; Mayıs - Ekim 2021 arasında bu dosyaya bir iş sözleşmesi çerçevesinde katkı sunacak yazarlar arıyor.