gocmen-karsiti-tutumlarin-siyasi-parti-temsili-kapak-tr.jpg
Rapor

Göçmen karşıtı tutumların siyasi parti temsili: Türkiye örneği

For free

Türkiye'de 2023 yılında yapılacak seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte göç politikası ülkenin en hararetli tartışma konusu haline geldi. Ülke son on yılda büyük bir mülteci göçünü kabul etmiş olsa da, seçmenlerin artan göçmen karşıtlığı nedeniyle konu son iki yılda önem kazandı.

Göçmen karşıtlığındaki bu artış birçok faktörle ilişkili. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, göçmenlerin giderek daralan işgücü piyasasında günah keçisi ve rakip olarak görülmelerine ve varlıklarının refah devleti üzerinde gereksiz bir yük olarak algılanmasına yol açtı. Ayrıca, yükselen hükümet karşıtlığı, hükümetin mültecilere yönelik açık kapı politikasına yönelik eleştirilerin artmasını teşvik etti. Gerçekten de hükümetin esnek mülteci politikası Türkiye'de protesto oylarının yükselişinde rol oynamış olabilir.

Göçle ilgili tabloyu göçmen karşıtı siyasi partilerin yükselişinden bahsetmeden tamamlamak mümkün değil. 2021 yılında sadece göç konusuna odaklanan ZP (Zafer Partisi) adında bir siyasi parti kuruldu ve Avrupa'daki göçmen karşıtı radikal sağ partilerin Türkiye versiyonu haline geldi. ZP, seçmenler arasındaki olumsuz duyguları siyasi bir meseleye dönüştürerek onlara kamusal görünürlük kazandırdı. AB ülkelerinde olduğu gibi ana akım siyasi partiler de konuya dair tartışmaların akışını ve tırmanmasını engelleyemediler. Nitekim Türkiye'deki hemen hemen tüm siyasi partiler, söylemlerinde ve siyasi programlarında göç meselesine yönelik siyasi çözümler önerdiler.

Özyeğin Üniversitesi’nin bu raporunda gerek metinleri gerekse temsilcileriyle yapılan görüşmeler aracılığıyla analiz edilen neredeyse tüm siyasi partiler, mültecileri düzensiz göçmenlerden veya mevsimlik işçilik gibi çeşitli nedenlerle Türkiye'de ikamet eden diğer uluslararası gruplardan ayırmaksızın göç meselesini tek bir büyük pakette topluyor. Göç hakkında konuşurken, temsilcileri çoğunlukla Suriyeli mülteci meselesine atıfta bulunuyor ve tüm göçmenleri aynı kefeye koyuyorlar. Dolayısıyla, düzensiz göç meselesi genellikle Suriyelilerin Türkiye'de son derece düzenli ve kurumsallaşmış bir şekilde ağırlanmasıyla karıştırılıyor. Bu tutum, iktidar partilerinden ziyade muhalefet partileri arasında daha yaygın. Türkiye'nin mevcut göç politikasının tasarımcıları ve uygulayıcıları olarak iktidar partileri, göçün stratejik kullanımı da dahil olmak üzere daha net bir vizyona sahip.

Rapor beş ana bölümden oluşuyor. İlk olarak uluslararası göçün Türkiye'de nasıl bağlamsallaştırıldığı ve tartışıldığı ele alınıyor. İkinci olarak, son dönemde Suriyelilerin göçü etrafındaki tartışmayı dönüştüren kritik kavşakların altı çiziliyor, ardından veri toplama ve metodolojiyi açıklayan kısa bir tartışma yürütülüyor. Daha detaylı bir tartışma da raporun sonunda ek olarak sunuluyor. Üçüncü olarak, göç karşıtı retorikteki ve siyasi partilerinin göç karşıtı puanlarındaki zamansal değişimlere ilişkin analiz ve bulgular sunuluyor. Bu bölüm aynı zamanda göç karşıtı tartışmayı iki boyutta karakterize ediyor: konunun belirginliği ve retoriğin tonu. Dördüncü olarak, siyasi partilerin şu anda Türkiye'de yaşayan Suriyelileri nasıl çerçeveledikleri tartışılıyor ve önerdikleri göç politikaları değerlendiriliyor. Son olarak, çeşitli politika önerileri sunuluyor. Buradaki analizler büyük ölçüde 2011'den 2021'e kadar olan dönemi kapsıyor ve böylece 2023 seçimlerinden önce yapılacak takip analizi için bir arka plan oluşturuyor.

Product details
Licence