Meraların imara açılması hayvancılıkta dışa bağımlılığı artırıyor Dünyada 3,4 milyar hektar mera alanı olduğu tahmin ediliyor. Bu alanın yüzde 12’si Çin’de, yüzde 11’i Avustralya’da, yüzde 7’si ABD’de, yüzde 6’sı Brezilya’da. Türkiye, dünya mera alanı sıralamasında 14,6 milyon hektar ile 46. sırada.1 By Ali Ekber Yıldırım
“Adalet” Yeşil ekonominin açıklarından biri Piyasalar sosyal adalet oluşturmaya ya da kapsamlı etik sorulara yanıt aramaya uygun değil. Ne tuhaftır ki, bu meseleler, anaakımın yeşil ekonomisinde kendilerine önemli bir yer bulamıyor. By Barbara Unmüßig ve Lili Fuhr
Mega projeler ve kuş göç yolları İstanbul’da nüfus artışı, kentin yatay ve dikey genişlemesine ve yeni yerleşimlerinin özellikle de açıklık alanlar, tarım alanları, su havzaları ile ormanlar üzerinde yapılaşmasına neden olmuştur.1 Özellikle son on yıldan bu yana planlanan ve uygulamaya geçirilen farklı büyüklüklerdeki projeler kent doğası ve kimliğine olumsuz etkilerini göstermeye başlamıştır. By Zeynel Arslangündoğdu
Türkiye’de gıda güvenliği sağlanabiliyor mu?* Mevcut neoliberal ekonomi anlayışı hız üzerine kurulu; yani üretim-tüketim sürecini yavaşlatacak yasal düzenleme ve uygulamalar birer engel olarak görülüyor. Oysa gıda güvenliğinin sağlanması yavaş işleyen bir sistemi gerektirir. Gıda maddesinin özelliklerine göre sağlık açısından risk oluşturabilecek unsurların belirlenmesi bazen günler sürebiliyor. Ülkemizde ithal gıdalarla ilgili kontroller son derece gevşek ya da geçen yıl yaşanan GDO’lu ithal bebek mamaları skandallarında olduğu gibi hiç yok By Bülent Şık
Türkiye’de ve dünyada küçük aile çiftçiliği ve yeniden köylülük Önce doğru bilinen yanlışlar, birkaç rakam ve birkaç tespit: “Tarım geri, iptidaî bir faaliyettir. İllâki yapılacaksa yoğun bir biçimde ve insansız yapılmalıdır.” “Hava, su ve toprak sonsuzdur. Tepe tepe kullanılabilir.” By Cengiz Aktar
Adaletsizlik ekseni olarak kalkınma: Adalet ve Kalkınma Partisinin kalkınma stratejileri Son Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti tarafından hazırlanıp Haziran 2013’te onaylanan 10. Kalkınma Planı (2014-2018), kalkınmanın hedefini bireylerin özgür, sağlıklı ve güvenli bir hayat sürebildiği, vatandaşların mutluluğu, refahı ve onurunu garanti altına alan sosyal çevrenin yaratılması olarak tanımlıyor (Devlet Planlama Teşkilatı, 2013). Plan aynı zamanda kalkınmanın katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik temelinde hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. By Bengi Akbulut
Kalkınmanın krizi ve alternatifler Ekonomik büyümenin, yani meta üretimindeki artışın, sonsuza kadar sürebileceği varsayımına dayanan hakim kalkınma düşüncesi, giderek sıklaşan ekonomik ve ekolojik krizler karşısında daha ciddi olarak sorgulanmaya başlandı. By Ümit Akçay