Feminist dış politika ve Güney Kafkasya
1980’lerden bu yana feminist uluslararası ilişkiler akademisyenleri ve aktivistleri, daha kapsayıcı, içe bakışçı ve barış odaklı bir dış politika savunuyor. Bu grubun en büyük başarılarından biri de Kadın, Barış ve Güvenlik (WPS) Gündemi’nin kabul edilmesi ve ardından da bu gündemin genişletilmesi oldu. İsveç’in feminist bir dış politika (FDP) ilan eden ilk ülke olduğu 2014 yılından bugüne kadarsa akademik, sivil toplum ve hükümet çevrelerindeki tartışmalar önemli yollar kat etti. Öte yandan feminist dış politika kavramına dair farklı ve bazen de birbiriyle çatışan anlayışlar, tıpkı bu politikanın pratikte uygulanmasına ilişkin şüphelerde olduğu üzere varlığını sürdürüyor. FDP gerçekte ne gibi bir fark yaratıyor? Bugün bile ve tekrar tekrar otoriter saldırganlık ve şiddetin damgasını vurduğu bir dünyada ne denli uygulanabilir? “Kadınları eklemenin” ötesinde ne yapılabilir?
Bu dosya, silahlı çatışma, istikrarsızlaştırıcı dış müdahale ve askeri tehdidin, yani feminist hükümetlerden başka her şeyin damgasını vurduğu Güney Kafkasya bağlamında feminist dış politika olasılığını incelemektedir. Dosya, Heinrich Böll Vakfı tarafından Ekim 2022'de Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Almanya ve Türkiye'den karar alıcılar, sivil toplum temsilcileri ve akademisyenlerle gerçekleştirilen çevrimiçi bir atölye çalışmasına dayanmaktadır. Gürcistan-Abhazya veya Ermenistan-Azerbaycan çatışmalarında feminist ilkeleri uygulama şansı nedir? Feminist dış politika, Ermeni-Türk normalleşmesini savunmak adına faydalı bir çerçeve midir? Alman Hükümeti'nin feminist dış politika ve kalkınma işbirliği politikaları izleme planları Güney Kafkasya'da nasıl uygulanabilir? Yazarlarımızla birlikte bu ve diğer sorular üzerine birlikte düşünmede ilk adımları atmayı umuyoruz. Dosyaya sürekli olarak makaleler ekleyeceğiz.