Enerji sektöründeki özelleştirmelerin yakıcı sonuçları Enerji üretim, iletim ve dağıtımında kamu kuruluşlarının da, çalışanların yönetim ve denetimde söz ve karar sahibi olacağı, özerk bir statüde, etkin ve verimli çalışmalar yapması sağlanmalıdır. Plansız, çevre ve toplumla uyumsuz, yatırım yerinde yaşayan halkın istemediği projelerden vazgeçilmelidir. Oğuz Türkyılmaz
Bir tahribat sektörü olarak turizm Turizm aslında bir alım satım sektörü. Hizmet ve “güzel peyzaj” satar; yani, emek ve doğa sömürüsüdür. Bunun için iki şey yapar: inşaat ve taşıma. Bunlara bağlı olarak tekstilden, hediyelik eşyaya, çimentodan enerjiye çeşitli sektörden çeşitli malların üretimi gerekir. Hatice Kurşuncu
Cumhurbaşkanlığı seçimleri: Rejim ve anayasa tartışması Sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin bu şekilde yönetilmesi artık mümkün değildir. Düşünün, okullara dağıtılacak süt ihalesinin bile merkezden yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu meselenin bile yerel yönetimlere ve okul aile birliklerine devredilemediği bir Türkiye istikrarsızlıktan kaçamaz. Başkanlık sisteminin en basit ifadeyle yanlış teşhis ve tedavi anlamına geldiği açıktır. Yüksel Taşkın
Türkiye’nin son on yılı: Avrupa demokrasisinden otokrasiye Son zamanlardaki, özellikle 17 Aralık operasyonları sonrasındaki torba kanun uygulamasının amacı ise, hukuk düzenini AKP lider kadrosunun siyasî tercihleri yönünde şekillendirmek, böylece çoğunluk partisinin eğilimini idarî düzene ve yargı bürokrasisine hakim kılmaktır. Böyle bir eğilimin ise, Avrupa demokrasisinin temelini oluşturan çoğulculuk ve hukuk devleti kavramlarıyla bağdaşmadığı açıktır. Serap Yazıcı
Sokakta yaşayan çocukları kazanmak için üniversite-toplum işbirliği Türkiye’de sokak çocuklarına sunulan hizmet onların daha çok fiziksel ihtiyaçlarına odaklanmakta, duygusal ihtiyaçları neredeyse tamamen gözardı ediliyor. Çocukların öncelikli olarak duygusal ve sosyal açıdan desteklenmeleri için özel olarak geliştirilmiş ve aile çalışmalarını da kapsayan terapötik yaklaşımlara ihtiyaç var. H. Özden Bademci
Türkiye’de çocuğun onuru ve adalet Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık yüzde 31,2’si (76,4 milyon) 18 yaşın altındadır, yani Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 verilerine göre çocuk sayılmaktadır. Çocukların sayıca bu kadar fazla olması çocukları korumaya yönelik güçlü bir sistemin varlığını gerektirmektedir. Ancak, bu ihtiyacın aksine, 245.080 çocuk güvenlik birimlerine getirildi. Bunların çoğu suç ve hafif suç vakaları, ancak aralarında suç mağduru olanlar da var (nedenlerin ve rakamların dağılımı için bkz. aşağıdaki tablo). 2013’te en az 117.367 çocuk adaleti ihlâl ettiği için mahkemeye çıkarıldı. Bu çocuklardan çoğu ilk defa suç işlemişti ve en az 44.352’si cezaya çarptırıldı. Adem Arkadaş-Thibert
Şiddet, ihmal, istismar Türkiye çocuk hakları konusunda uluslararası sözleşmelere imza atmış ve yasalarla çocuk koruma kanunu çerçevesinde kâğıt üstünde koruyucu ve destekleyici çerçeve sağlamıştır. Ancak, hükümetin girişimlerindeki tutarsızlıklar ve ayrımcı politikalar, devletin kurumları arasındaki kopukluk, yasaların uygulanma aşamasındaki zorluklar, toplumsal alanda bilinçlenme ve farkındalığın yetersiz olması, ataerkil sistemin çocuk şiddetini meşrulaştırması, yasa yapıcıların muhataplarıyla işbirliği ve dayanışma içinde olmaması “geleneklerin” çocuğu köleleştiren anlayışının, çocuk ihmali ve istismarının, şiddetin, tecavüzün sürmesine yol açmaktadır. Bu nedenle, devlet politikası kapsamında çocuk politikası oluşturmak ve bunu bu alanda uğraş veren platformlarla birlikte uygulamaya geçirmek gerekmektedir. Damla Gürkan, Evrem Tilki
Gezici tarım işçisi çocuklar Mevsimlik işçi göçü kapsamında çocuklar hemen hemen bütün sektörlerde istihdam ediliyor. Bitkisel üretim sürecinde istihdam edilme biçimleri genellikle hane düzeyinde gerçekleşiyor ve hanenin işi gerçekleştirdiği ücret biçimi çocukların çalışma biçimini de belirliyor. Ertan Karabıyık
Türkiye’de Çocuk Olmak Kamu yönetimi alanındaki araştırmalar, Türkiye’de çocukların katılım hakkına sahip özneler ya da yönetişim süreçlerinde yer alması gereken vatandaşlar olarak görülmediğini ortaya koyuyor.6 Türkiye’de nüfusun ciddi bir kesimini oluşturan çocuklar “yarım vatandaş” veya “yapım aşamasında” vatandaşlar olarak görülüyor. Çocuklar yasal olarak sınırlandırılmış katılım ve örgütlenme hakları sebebiyle yaşadıklarını ifade etmede her alanda önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Nazan Maksudyan
Perspectives - 10. Sayı Heinrich Böll Stiftung Derneği'nin yayınladığı Perspectives - "Türkiye'den siyasi analiz ve yorum" dergimizin 10. sayısı çıktı. Bu sayıdaki dosyamızın başlığı: "Yeni Türkiye"nin Çocukları. Dosyamız Türkiye'de çocuk olmak ve çocukların maruz kaldığı problemler üzerine 5 kapsamlı yazıyı içeriyor. Her zamanki gibi ekoloji, dış politika ve kültür başlıkları altında birbirinden ilginç makaleler de ilginize sunulmakta. Yorum ve önerilerinizi bekliyoruz. İyi okumalar dileriz.