Türkiye’de çocuk işçiliğinin belirli bir programa göre ele alınması 1992’de, ILO’nun Çocuk İşçiliğiyle Uluslararası Mücadele programıyla başladı. 1994, 1999, 2006 ve 2012’de çocuk işçiliğinin durumunu ortaya koymak amacıyla istatistikî veriler yayınlandı. Son verilere göre, 6-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 5,9’u, yani 893 bin1 çocuk “ekonomik işlerde”2 istihdam ediliyor. Bu çocukların yaklaşık 400 bini tarım, 217 bini sanayi, 277 bini ise hizmet sektöründe çalışıyor.
Bu verilerin ekim, kasım ve aralık aylarının ilk haftasında uygulanan anketlerle tespit edildiği için mevsimlik gezici tarım işlerinde istihdam edilen çocukları yeterince kapsamadığı söylenebilir. Eksik veriler dahi yüzbinlerce çocuğun gelir elde etme amacıyla çalıştığını gösteriyor. Çalışmanın çocukların fiziksel ve bilişsel gelişimlerine, eğitim ve sağlık durumlarına nasıl etkisi olduğu konusundaysa yeterli ve derinlemesine çalışma mevcut değil.
Mevsimlik gezici tarım işleri kapsamında istihdam edilen çocukların genellikle bitkisel üretim sürecinin toprak hazırlığı, çapalama ve hasat sürecinde yer alanları gündeme getirilip medyaya konu oluyor. Hayvancılık, özellikle çobanlık yapan, orman işlerinin ağaç kesme, soyma, sürütme, erozyon kontrolü, fidan dikim ve bakım çalışmaları ile tohum toplamada, balıkçılık faaliyetlerinde çalışan çocuklarsa gündemde yer almadığı gibi, bu çocuklar hakkında araştırma dahi bulunmuyor.
Mevsimlik işçi göçü ne demek?
Bireyin veya ailenin geçimini sağlamak amacıyla sürekli yaşadığı veya ikametgâhının bulunduğu yerleşimden ayrılarak bir başka yerleşimde, bir başkasının işyeri veya işletmesinde veya kendi işinde sınırlı süreli olarak emek gücüyle ekonomik gelir elde etmek üzere gerçekleştirilen göç sürecine mevsimlik işçi göçü deniyor. Örneğin, inşaat çalışmalarına katılmak amacıyla Muğla veya Tekirdağ’a, denizlerden midye toplamak amacıyla İzmir’e, hurda toplamak için Niğde’den Bursa’ya, Adıyaman’dan, Şanlıurfa’dan veya başka illerden Malatya’ya kayısıya, Bursa’ya sebzeye, Konya’ya kimyona giden kişi ve aileler mevsimlik göç sürecine katılmış demektir. Mevsimlik göç süreci hemen hemen bütün sektörlerde ve coğrafyada yaşanır, bitkisel üretim sürecindeki göç çocukları en çok etkileyen ve görünürlüğü en fazla olandır.
Çocukların mevsimlik işçi göçündeki yeri
Mevsimlik işçi göçü kapsamında çocuklar hemen hemen bütün sektörlerde istihdam ediliyor. Bitkisel üretim sürecinde istihdam edilme biçimleri genellikle hane düzeyinde gerçekleşiyor ve hanenin işi gerçekleştirdiği ücret biçimi çocukların çalışma biçimini de belirliyor. Bitkisel üretimde genellikle üç ücret biçimi söz konusu:
Günlük işçilik ücreti veya yevmiyesi: Bir gün içinde yapılacak işin başlangıç ve bitiş saatlerinin belirli olduğu, günlük ücrete göre istihdam biçimi. Genellikle 12 yaş üstü çocuklar bu üretim sürecinde çalışmaktadır.
Birim alan işçilik ücreti: Bahçe veya tarla sahipleri ile işçiler arasında varılan anlaşmaya göre birim arazi büyüklüğü dikkate alınarak belirlenen ücrete göre yapılan işçilik. Örneğin, bir dekar sebze alanının çapalanması ve hasadının belirlenen birim fiyat üzerinden yapılması. Bu ücretlendirmede hane bütün üyelerini tarlada çalıştırır, yaş sınırı bulunmaz, altı yaşındaki çocuklar da anne ve babalarına yardım eder.
Birim miktar ücreti: Genellikle hasat çalışmalarında uygulanan bu ücret biçiminde işçiler hasat ettikleri miktar kadar ücret kazanır. Bu yöntem genellikle pamuk hasadında uygulanır. Haneler hasadı yapabilecek en küçük yaştaki çocukları da sürece dahil eder.
Ayrıca, ortakçılık, kürekçilik gibi yerel düzeyde farklı işçilik biçimleri de söz konusu. Örneğin, Şanlıurfa’da kürekçi olarak istihdam edilen ve pamuk işçiliğinin tamamını gerçekleştiren haneler bunun karşılığında hasat edilen pamuğun yüzde 30’unu alır. Bütün girdilerin ortak olduğu durumda ürünün yarısını alan haneler de vardır. Burada da ailenin çalışabilecek durumdaki bütün fertleri çalışma sürecine dahil olur. Özetle, günlük ücret uygulaması dışındaki bütün diğer işçilik biçimlerinde çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren çalışma hayatına katılır. Ancak, bu çocuklar istatistiklere yansımıyor.
Mevsimlik tarım göçünde çocukların çalışma durumu3
Mevsimlik gezici tarım işlerinde çalışan çocuklara yönelik dört ilde yapılan temel araştırmanın özet bulguları şöyle:
Yüzde 76,6 ile “tarlada çalışma” çocukların yaptıkları işler arasında birinci sırada yer alıyor. Kız çocuklarının ise yüzde 68,4’ü su taşıma, yüzde 63,7’si kardeşlere bakma, yüzde 66,6’sı eşyaları gözetleme, yüzde 45,6’sı bulaşık yıkama, yüzde 30’u yemek hazırlama, yüzde 49,1’i temizlik yapma gibi işleri yerine getiriyor.
Mevsimlik tarımda, çocuklar günde ortalama 10 saat çalışıyor. Ürün temelinde farklar incelendiğinde ise çocukların en uzun (11,35 saat/gün) pamuk hasadında Şanlıurfa’da çalıştığı görülüyor. Çocuklar Yozgat’ta pancar hasadında 9,97 saat/gün, Adana-Mersin’de sebzecilikte 9,61 saat/gün, Ordu’da fındık hasadında ise 9,19 saat/gün çalışıyor.
Çocuklar haftada ortalama 6,17 gün çalışıyor. Gün olarak da en uzun çalışma süresi Şanlıurfa’da pamuk hasadında (6,75 gün/hafta). Bu ilde çocuklar haftanın yedi günü, günde ortalama 11,35 saat çalışıyor. Çocuklar yıl içinde 75,89 gün, yani yaklaşık 2,5 ay çalıştıklarını beyan etmiştir.
Mevsimlik tarım göçündeki çocukların eğitim durumu
Araştırmaya katılanlardan 342 çocuk (yüzde 97) okula kayıtlıyken, kaydı olmayanların kayıt yaptırmama nedenleri arasında “ailenin istememesi, mevsimlik tarım göçüne katılma, maddi zorluklar, Türkçe bilmeme, okulun uzak olması’’ gibi gerekçeler öne çıkıyor.
Araştırma kapsamındaki çocukların yüzde 94’ünün 2010-11 eğitim yılında okula düzenli devam etmediği, 180 eğitim gününde ortalama 58,6 gün devamsızlık yaptıkları tespit edilmiştir. Okula devamsızlığın en çok şeker pancarı üretimine katılan çocuklarda olduğu belirlenmiştir (ortalama 66,91 gün). Okula neden devam edemedikleri sorusuna çocukların yüzde 82,8’i “mevsimlik tarım göçü” cevabını vermiştir. Diğer nedenler arasında ailenin istememesi, kardeşlerin bakımı, sağlık nedenleri, okulda başarısız olma, maddî yetersizlik gibi gerekçeler gösterilmiştir. Çalışırken okula devamsızlık yapan çocukların büyük bir bölümü evlerine döndüklerinde okula devam etmektedir.
Araştırmaya katılan çocukların en fazla zorlandıkları ve başarısız olduklarını belirtikleri derslerin başında yüzde 28,2 ile matematik, yüzde 16,4 ile Türkçe gelmektedir.
Çocukların önemli bir bölümü okula devamsızlık yapmakta, aileler yine de çocuklarının okumasını istemektedir. Çocukların yüzde 89,5’i ailesinin kendilerinin okumasını istediğini belirtmiştir.
“Ne yapıldığı takdirde okula devam edebilirsin?” sorusuna çocukların çoğu “ailelere yaşadıkları kentlerde iş imkânı yaratılması” yanıtını vermiştir. Maddî yetersizlik eğitimin önünde çok önemli bir engel oluşturmaktadır.
Çocuk işçiliğiyle ilgili kim ne yapıyor?
Hayata Destek Derneği özel sektörün katkısıyla fındık hasadında çalışan çocuklara yönelik sosyal destek çalışmaları yürütmekte, çocukların çalıştırılmaması ve yaşamlarının iyileştirmesi doğrultusunda projeler uygulamaktadır.
Mevsimlik Tarım İşçilerinin Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Derneği tarım işçisi kadınların ve çocuklarının gezici sağlık hizmeti yoluyla sağlık hakkının korunması projesi başta olmak üzere çeşitli faaliyetler uygulamaktadır.
Bursa Tabip Odası 2011’den itibaren gezici tarım işçilerinin sorunlarını gündeme getirmek ve çözüm üretmeye yönelik alan ziyaretleri gerçekleştirmekte, raporlama yapmakta ve kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır.
Eğitim Sen, Uluslararası Eğitimciler Sendikası iş birliğiyle 2013’te gezici tarım işlerinde çalışan çocuklara yönelik kendi şubelerini duyarlı kılmak amacıyla bir toplantı düzenlemiştir. Sendika kendi imkânlarıyla sorunu araştırmaya ve gündemde tutmaya çalışmaktadır.
Ankara Üniversitesi Çocuk kültürleri Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği Mevsimlik Tarım İşçileri Göç Haritalama Projesi Kasım 2013’te tamamlanmıştır.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin sekretaryasını yaptığı Mevsimlik İşçi Göçü İletişim Ağı (MİGA) Friedrich Ebert Derneği tarafından desteklenmektedir.
Harran Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve özel sektör işbirliği kapsamında mevsimlik gezici tarım işçilerinin, başta üreme sağlığı olmak üzere, yaşam koşullarını geliştirmek amacıyla çeşitli araştırma ve uygulama projeleri gerçekleştirmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çocuk İşçiliği Şube Müdürlüğü aracılığıyla yerel izleme sistemleri kurma çalışmaları yapmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı genelgeler yayınlama ve yerel kurumları harekete geçirme yoluyla çocuk işçiliği mücadelesi gerçekleştirmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında tekrarlanabilir model ve kurumsal kapasite geliştirme konularına destek vermektedir.
Kalkınma Atölyesi mevsimlik gezici tarım işçiliği kapsamında 2002’den beri çocuk işçiliğiyle ilgili temel araştırmalar yapmakta, program ve projeler uygulamaktadır.
Öneriler 4
Yüzbinlerce çocuk üzerinde kaygı verici boyutlarda olumsuz etkileri olan mevsimlik gezici tarım işçiliği önemli bir politika konusudur. Zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkmasıyla birlikte daha çok sayıda çocuğun zorunlu eğitime devamını engelleyen çok ciddi bir sorundur. Hükümetin, içinde gezici ve geçici tarım işlerinde çalışmanın da bulunduğu çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için önüne koyduğu 2015 hedefine bir yıldan kısa bir süre kalmıştır.
Bu bağlamda, yasal düzenlemelerdeki boşlukların tespit edilerek gerekli değişikliklerin yapılması için önerilerimizi şöyle özetleyebiliriz:
• Tarımda çalışma koşullarına ilişkin düzenlemelerin orta ve küçük işletmeleri de kapsamasının sağlanması,
• Tarımda iş aracılarına işçilerin çalışma koşullarıyla ilgili sorumluluklarına ilişkin etkili yaptırım getirilmesi,
• Çocuk ve genç işçiler ile ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaları düzenleyen yönetmelikler başta olmak üzere ilgili mevzuatta çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılmalarının kesin ve net olarak yasaklanması,
• Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla birlikte, çalışmanın çocukların eğitime devamını engellememesi için iş ve eğitim mevzuatında gerekli düzenlemelerin yapılması.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) taşra teşkilatına, iş istihdam kurullarına, il ve ilçe mevsimlik gezici tarım işçileri izleme kurullarına mevsimlik tarımda çocuk işçiliği ile ilgili yasal çerçeve ve denetleme önceliklerinin iletilmesi.
• Yerel karar ve uygulama birimlerinin mevsimlik tarımda çocuk işçiliğiyle ilgili tek ses halinde tutarlı mesaj vermelerinin sağlanması.
• Toprak sahipleri, işverenler, tarım aracıları ve tarım işçisi ailelerin çocuk işçiliğiyle ilgili düzenlemeler ve bu düzenlemelere uyulmaması halinde karşı karşıya kalabilecekleri cezalar hakkında bilgilendirilmeleri.
• Tarım işçiliğini kayıt altına almak için Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği’nin daha etkili uygulanmasının yanı sıra, tarımsal işletme kayıt sisteminde hazırlanacak ek bir modül ile gezici olanlar dahil mevsimlik tarım işçileri ve aileleriyle ilgili ayrıntılı veri toplanması için ÇSGB ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun işbirliği yapması.
• Tüm mevsimlik gezici tarım işçilerinin ellerine geçen net günlük ücretin resmî asgarî ücretten aşağı olmamasının sağlanması.
• Tüm il ve ilçe mevsimlik gezici tarım işçileri izleme kurullarında en az iki işçi sendikası temsilcisinin bulunmasını sağlayacak yasal düzenlemenin yapılması.
• Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu düzenlenerek mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları süre için sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmesi, devletin sigorta primine katkı yapmasının sağlanması.
• Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma, seyahat ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal yardımların sağlanması için gerekli müdahalelerin planlanması.
• Yapılan çalışmalara genel bütçeden yeterli pay ayrılması.
• Her çocuğun okulöncesi ve 12 yıllık zorunlu eğitime devam edebilmesinin sağlanması için Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) konuyla ilgili genelgesinin kapsamının genişletilmesi.
• MEB ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın (ÇSGB) mevcut e-Okul sisteminden yararlanarak çocuk düzeyinde, sistemli izleme çalışmaları yapmaları.
• Çocuk gelişimi açısından en kritik dönem olan erken çocukluk çağındaki çocukların mevsimlik tarım göçünden fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimlerinin olumsuz olarak etkilenmesini önlemek amacıyla MEB ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın (ASPB) ortak çalışmalarıyla gerekli müdahaleleri tespit etmeleri ve vakit kaybetmeden bu tespitler doğrultusunda taşra teşkilatlarının uygulamaya yönlendirilmesi.
• Gezici tarım işçilerinin barındığı yerlerde erken çocukluk gelişim programlarının uygulanması.
• Ebeveynlerin çalıştığı saatlerde hem gezici hem mahallî tarım işçilerinin çocukları için ücretsiz çocuk bakım hizmetleri sunulması.
Bu önerilerden ve yapılacak müdahalelerden sonuç alınabilmesinin önşartı güçlü siyasî, bürokratik irade ve sivil bir izleme sisteminin kurulmasıdır. Mevsimlik gezici tarım işçiliğinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri çok boyutlu ve geniş kesimleri etkileyen bir sorundur. Kısa süreli projeler ve geçici müdahalelerle bu büyük yara tedavi edilemez. Kayda değer ve kalıcı bir ilerleme sağlanabilmesi için yeterli finansmana sahip ve en önemlisi ardında güçlü bir iradenin olduğu ulusal bir politikanın oluşturularak etkili şekilde uygulanması için kamu, sivil toplum, meslek kuruluşları, özel sektör ve uluslararası kurumların seferber edilmesi şarttır.
---------------------------------------------------------
1 Çalışan Çocuklar İşgücü, 2012, TÜİK.
2 Ekonomik faaliyetlerde istihdam edilenler: Referans haftası (ekim, kasım ve aralık aylarının pazartesi ile başlayan, pazar ile biten ilk haftası) süresince en az bir saat, ücret, kâr veya ailenin kazancı için aile işletmelerinde ücretsiz çalışanlar ile işi olanlardan; çeşitli nedenlerle referans döneminde işlerin başında bulunmayan, ancak işleriyle ilişkileri devam eden kişileri kapsar.
3 Kalkınma Atölyesi (2013), Mevsimlik Tarım Göçünden Etkilenen 6-14 Yaş Grubu Çocuklar İçin Temel Araştırma, Ankara.
4 Özsel Beleli (2012), Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar, Sorun Analizi ve Politika Önerileri raporundan derlenmiştir.