“Benim burada çok güzel zamanım geçiyor.” Göçmen Kadın Dayanışma Ağları, Kent Politikaları ve İstanbul Sözleşmesi Published: 2 Kasım 2021 Analiz Nurhayat’ın Kreuzberg-Neukölln çeperinde geçen 40 yılı aşkın hayatı, bize, göçmen ve mülteci kadınların Berlin’de kentsel yaşama katılımlarında göçmen kadın dayanışma ağlarının ve HERKES için adil ve eşit kent politikaları için İstanbul Sözleşmesi’nin koşulsuz uygulanmasının önemini anlatıyor. Dr. Elif Çiğdem Artan
"Torunlar kuşağı: “Zazaca öğrenmek istiyorum!” Published: 2 Kasım 2021 Arka Plan Göç hikayelerinin nasıl ulus-ötesi ve kültürler-ötesi bir niteliğe bürünebildiğini, kendisini ulus-devletin referanslarından özgürleştiren ve uzun zaman boyunca bastırılmak zorunda kalınmış olan bir kültürel mirası yeniden keşfeden genç kuşağa bakarak anlamak mümkün. Dr. Halil Can
“Misafirlik bitti!“ Published: 2 Kasım 2021 Arka Plan Göçmenlerin Berlin Duvarı yıkılmadan önce yürüttükleri yurttaşlık hakları mücadelesi ve sol siyasetin ulusötesileşmesi Ceren Türkmen
BİR KENTTEN DİĞERİNE KOLONYA Published: 26 Ekim 2021 Almanya-Türkiye ilişkisi bütün karmaşıklığı ile 60 yıldan çok daha geriye dayanıyor ve on yıllar içerisinde geride ortak tarihlerine dair pek çok iz bıraktı. Bunlardan biri de, kökeni adından da anlaşılacağı gibi Köln’de olup yolu Türkiye’ye düşen ve bugün de ardında hoş kokular bırakan kolonya. Böll Stiftung olarak sizi kısa ve hoş kokulu bir yolculuğa çıkarmaktan mutluluk duyuyoruz!
Babiš Devrinin Sonu Geliyor mu? Geçmiş ile Gelecek Arasında Çek Cumhuriyeti Published: 19 Ekim 2021 Analiz Muhalefet partilerinin Ekim’de yapılan genel seçimlerde tanınmış iş insanı ve görevdeki Başbakan Andrej Babiš’e karşı zafer kazanması, pek çok Çekya vatandaşı tarafından sevinçle karşılandı. Ancak göreve gelen yeni merkez sağ koalisyonun, sekiz yıl önce Babiš’i iktidara taşıyan yolun taşlarını döşeyen eski koşullara dönülmemesi için çok dikkatli olması gerekiyor. Adéla Jurečková
Seçim kampanyalarında dezenformasyonu ve nefreti azaltmak: Tartışma kültürünü kötü unsunlardan nasıl arındırabiliriz? Published: 18 Ekim 2021 Analiz Almanya’daki bu parlamento seçimlerinde, seçim kampanyaları daha önce görülmemiş biçimde ağırlıklı olarak internette yürütüldü. Koronavirüs pandemisinin ortasında kesinlikle gerekli bir şeydi bu, ama bu uygulama daha önce ABD seçim kampanyalarında gördüğümüz tüm kötü şeyleri de beraberinde getirdi: adayları itibarsızlaştırmak için dezenformasyon kampanyalarına ve nefret söylemine başvuruldu, parayla yaptırılan çevrimiçi siyasi reklamlar ve yurtdışı kaynaklı etkiler temel demokratik değerlerin önüne geçti. Vérane Meyer, Zora Siebert
60 Yıllık Göç Tarihinin Unutulmuş Bir Kahramanı Herr Bürgermeister Mehmet Kılıçgedik Published: 14 Ekim 2021 Söyleşi 2021 genel seçimlerinde Türkiye kökenli 18 aday Bundestag’a girmeyi başardı. Öte yandan Yeşillerden Mehmet Kılıçgedik'in katılım için verdiği mücadele ve 1994'te Bielefeld belediye başkanı olması çoğu zaman unutuluyor. Banu Acun
Almanya’da Dezenformasyonla Mücadeleye YönelikPolitika ve Önlemler: Bilgi Topluluklarının Gücü Published: 13 Ekim 2021 Yorum Dezenformasyon, demokratik seçimlerin bitmeyen başağrısı haline geldi. Mevzuat bu sorunun üstesinden gelebilir mi? Sivil toplum ve sanayi aktörleri tarafından başlatılan diğer girişimler ne kadar umut verici? Yeni bir medya ve bilgi düzeninde devletin rolü ne olmalı? İnsanlar neye inanıp inanmayacağına nasıl karar veriyor? Kamusal iletişimde güveni yeniden inşa etmek için bilgi çeşitliliği ve toplulukların çokluğu esas. Judit Bayer
“Almanya ve Avrupa için ortak bir vizyon geliştirmeliyiz” Published: 8 Ekim 2021 Röportaj Almanya Federal Meclisi üyesi Franziska Brantner, yeni Alman hükümetinin Avrupa politikasını yeniden şekillendireceğine dair umutlarını dile getiriyor. Bu süreçte hükümetin öncelikleri, hukukun üstünlüğünü savunan ve AB’nin hareket kabiliyetini güçlendiren Avrupa Yeşil Anlaşması olmalıdır. Dr. Christine Pütz
Türkiyeli Lubunların Almanya’da Özne Olma Mücadeleleri Published: 7 Ekim 2021 Deneme Türkiye kökenli lubunlar Almanya’da hem göç dinamiklerinin, hem Türkiye’deki hükümetin söylemlerinin, hem de sistematik bir ayrımcılığın arasında sıkışıyorlar. Kendilerine Almanya’da özne olarak yer edinme mücadesi ise onları kesişimsel bir siyasetin aktörleri haline getiriyor. Merve Namlı