Dezenformasyonda boğulmak
Yerli devlet destekli dezenformasyon AB demokrasisini nasıl tehdit ediyor?
Dezenformasyon, büyük ölçüde sosyal ağların öneri algoritmaları nedeniyle potansiyel olarak geniş bir kitleye ulaşabilir. AB’deki dezenformasyon tartışmaları çoğunlukla Rusya ve Çin gibi dış devlet aktörlerine veya komplo teorisyenleri ve nefret gruplarına odaklanıyor. Oysaki, siyasi partiler ve ulusal hükümetler gibi yerel dezenformasyon kaynakları genellikle görmezden geliniyor. Giderek merkezileşen devlet-medyası imparatorlukları, bağımsız medyaya saldırarak Avrupa medya çoğulculuğunu tehdit ediyor. Esnek bir demokrasi, serbest bilgi akışına ve birbiriyle rekabet eden birden fazla anlatıya ihtiyaç duyar ve bu nedenle bu ilkeye aykırı eğilimlerin üzerinde durmak zorunludur.
Farklı AB üye devletlerindeki sivil toplum aktörlerinden derlediğimiz bir içgörü mozaiği ile, AB’nin kendisinden kaynaklanan devlet destekli dezenformasyon olgusunun çeşitli yönlerine ışık tutacağız. Amacımız, özellikle güncellenmiş AB Dezenformasyon Uygulama Kuralları (EU Code of Practice on Disinformation) ve Dijital Hizmetler Yasasını (Digital Services Act) dikkate alarak, sorunun ele alınması konusunda tartışmayı teşvik etmek ve somut fikirler sunmaktır. Dezenformasyon, belirli gruplar ve genel olarak sivil toplum hakkında olumsuz anlatıları teşvik etme gücüne sahiptir. Sıklıkla yanlış bilgi yayan çevrimiçi saldırı ve kampanyaların hedefi olan STK’ların ve akademinin çalışmalarını itibarsızlaştırır.