Bu araştırmamızda, görüştüğümüz kişilerin çalışma durumlarını, evin geçiminin nasıl sağlandığını, çalışanların çalışma şekillerini ve bu durumdan ne kadar memnun olduklarını, ortalama çalışma saatleri ve sosyal güvence konularının yanı sıra, pandeminin çalışma hayatını ve ev hayatını nasıl etkilediğini, pandemi döneminde hangi aktivitelere daha çok zaman ayrıldığını inceledik. Ayrıca toplumun bir gününün nasıl geçtiğini, en çok nelere zaman ayrıldığını ve pandemiden bu zamana kadar bu durumda meydana gelen değişiklikleri de detaylı bir şekilde inceledik.
Araştırmamızın ana başlıklarından biri “Evde Bakım”dı. Bu başlıkta hanede bakıma muhtaç bireyler bulunup bulunmadığını eğer varsa bu bireylerin bakımından kimlerin sorumlu olduğunu tespit etmeye çalıştık.
Toplumun yüzde 54’ü şu anda çalışmıyor.
Toplumda işgücüne dahil olanlar toplumun yarısından daha az. Araştırmanın gerçekleştirildiği tarihlerde toplumun yüzde 54’ü çalışmıyor.
İstihdamda olanların yüzde 85’e yakını ofise/fabrikaya/işyerine gidiyor.
Pandemi döneminde evde çalışma veya dönüşümlü olarak ev ve işyerinde çalışma sistemine geçenlerin sayısı artmıştı. Ekim’21 itibariyle toplumun yüzde 85 gibi önemli bir bölümü çalışmak için ofise/fabrikaya/ işyerine gidiyor.
Hanenin geçimi genellikle hanedekilerin maaşı ile sağlanıyor.
Evinizin geçimini hangileriyle sağlıyorsunuz’’ şeklinde sorduğumuz soruya verilen cevaplar neticesinde toplumdaki her 4 haneden 3’ünün geçiminin hanede çalışanların maaşları ile sağlandığını tespit ettik.
Aylık ortalama geliri en fazla olan meslek kümesi beyaz yaka çalışanlar.
Beyaz yaka çalışanların aylık ortalama hane geliri 7492 TL iken Türkiye ortalaması 5158 TL.
Haftalık çalışma saatleri oldukça fazla.
Toplumun çalışan kesimi haftada ortalama 48 saat çalışıyor. Her 5 kişiden 1’i ise 60 saatten daha fazla çalıştığını söylüyor.
Erkekler kadınlara göre, lise altı seviyedekiler ise daha yüksek eğitimlilere göre daha fazla çalışıyor.
Erkekler, kadınlara göre daha uzun süre çalışıyor. Kadınlar haftada ortalama 43 saat erkekler ise 50 saat çalışıyor. Eğitim seviyesi azaldıkça haftalık çalışma süresi artıyor. Üniversite mezunları haftada ortalama 45, lise mezunları ortalama 49, lise altı eğitim almış olanlar ise 50 saat çalıştıklarını söylüyor.
Evden veya dönüşümlü çalışanlar işe gidenlere göre çalışmaya daha az zaman harcıyor.
Yalnızca evden çalışanlar ortalama 42, dönüşümlü çalışanlar 43, işyerine gidenler ise haftada 50 saat çalışıyor.
Çoğunluk işyerinden çalışmayı tercih ediyor.
Bu duruma rağmen her 10 kişiden 4’ü işyerine gitmeyi, 3’ü evden çalışmayı, 3’ü ise dönüşümlü çalışmayı tercih ettiğini söylüyor. Erkekler ve yalnız başına yaşayanlar işyerine giderek çalışmayı tercih etme eğiliminde. Bu durum da işyerine gitmenin çalışma dışında sosyal etkileri olduğunu ve evdeki iş yükünü azalttığını gösteriyor.
Çalışanların 5’te 1’i sigortasız çalışıyor.
Çalışan her 5 kişiden 1’inin sosyal güvencesi yok. Eğitim seviyesi azaldıkça sigortası olmayanların oranı artıyor. Lise altı eğitim seviyesindekilerin 3’te 1’inin sosyal güvencesi yok.
Çalışan her 5 kişiden 1’i pandemi zamanında işten çıkarılmış veya işini bırakmış.
Pandemi dönemi sürekli gündeme gelen işten çıkarılanlar ve işi bırakmak zorunda kalanların toplumun yüzde 20’sini oluşturduğunu görüyoruz.
Çalışan 10 kişiden 7’si pandemi döneminde işyerine gitmeye devam etmiş.
Pandemi döneminde çalışmaya devam edenlerin ise yüzde 70’i çalışmak için işyerine gitmeye devam etmiş, yüzde 15’i bir dönem evden, yüzde 15’i de dönüşümlü olarak çalışmış.
10 haneden 3’ünde bakıma muhtaç bir birey yaşıyor.
Toplumun yüzde 12’sinin hanesinde bebek/ler, yüzde 10’unun hanesinde yaşlı/lar, yüzde 3’ünün hanesinde engelli birey/ler, yüzde 3’ünün hanesinde ise hasta birey/ler yaşıyor.
Ev işleri ve bakıma muhtaç bireylerin bakımından genel olarak kadınlar sorumlu.
Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yaparken evli kadınların yüzde 75’i ev işlerini tek başına yapıyor. Bakıma muhtaç bireylerin bakımından da genellikle kadınlar sorumlu. Hanedeki bebek bakımını tek başına yapanların yüzde 93’ü, engelli, hasta, yaşlı bireylerin bakımı tek başına yapanların ise yüzde 73’ü kadın.
Evde iş yükü en fazla olan küme ev kadınları.
Kadınlar erkeklere göre ev işlerinden daha çok sorumluyken tüm kümeler arasında ev işleri, yaşlı, engelli, hasta, bebek bakımı konusunda en çok yükü olan ve bu işler dolasıyla iş yükü konusunda en çok zorlanan küme ev kadınları.
Pandemi döneminde toplumun önemli bir bölümünün ev işlerine ayırdığı zaman arttı.
Toplumun yüzde 44’ü pandemi döneminde ev işlerine ayırdığı zamanın arttığını, yüzde 47’si bu zamanda bir değişiklik olmadığını söylüyor. Kadınların yüzde 53’ünün, ev kadınlarının ise yüzde 57’sinin pandemide ev işlerine ayırdığı zamanda artış yaşandığı görülüyor.
Hanesinde bebek olanların pandemi döneminde ev içi yükü daha fazla artmış.
Hanesinde 2 yaş altı bebek olanların yüzde 50’sinin olmayanların ise yüzde 44’ünün bu dönemde evdeki yükü artmış.
Toplumun yarısına yakını ev içi ve ev dışı yükünden şikayetçi.
Mayıs’20’den bu yana toplum genelinde iş yükünden şikayetçi olanların oranında bir artış yaşanmış. Şu anda toplumun yüzde 45’i ev içi ve ev dışı toplam yük konusunda zorlandıklarını ifade ediyor.
Çocukların yaşı azaldıkça yük artıyor.
Evinde çocuk bulunanlar toplam iş yükü konusunda evinde çocuk olmayanlara göre daha fazla zorlanırken, çocukların yaşı azaldıkça da toplam iş yükünün arttığını söyleyebiliriz.
Her 10 öğrenciden 1’i online eğitime katılamadı.
Pandemi döneminde eğitim konusunda kurumların ve bireylerin bu duruma hazırlıksız yakalanması neticesinde online eğitim alması gereken her 10 öğrenciden 1’i bu sürece dahil olamadı.
Online eğitimde en çok yaşanan sorunlar uyum sıkıntısı ve internet.
Her 5 öğrenciden 1’i online eğitim sürecine uyum sağlamada ve internet konusunda sorun yaşadı. Öğrencilerin yüzde 16’sı telefon, tablet, bilgisayar konusunda, yüzde 7’si ise fiziksel ortam konusunda problemler yaşadı.
Evden çalışanların en çok şikayet ettikleri konu işverenden yeterli desteği alamamak.
Çalışanların yarısından fazlası pandemi döneminde işyerinde çalışmaya devam etti. Evden çalışanların yaşadığı en büyük problem ise işverenden yeterli desteği alamamak. Çalışanların yüzde 7’si bu konudan şikayetçi.
Salgın döneminde belediye ve devletten yardım alanların oranı düşük.
Pandemi döneminde belediyeden yardım alanlar toplumun yüzde 27’sini, devletten yardım alanlar ise toplumun yüzde yüzde 31’ini oluşturuyor. Hem belediyelerin hem de devletin en çok yaptığı yardım maske yardımı.
Her 3 kişiden 2’si pandemide kendine zaman ayırabildi.
Toplumun yüzde 67’si pandemide kendine zaman ayırabildiğini söylüyor. Kendine en çok zaman ayıranlar ise öğrenciler ve buna paralel olarak gençler.
Pandemide aileyle daha çok vakit geçirdik ve daha fazla televizyon izledik.
Her 4 kişiden 3’ü pandemi döneminde ailesiyle daha fazla vakit geçirebildi. Toplumun yüzde 68’i ise daha fazla televizyon izledi. Kadınların bu dönemde bulaşık, yemek, çamaşır gibi işlere ayırdığı zaman arttı.
Ev işleri, eğitim ve işe toplam 6 saat, televizyon ve internete 4 buçuk saat ayırıyoruz.
Gün içinde zorunlu işlere ayrılan zaman, televizyon ve internete ayrılan zamandan biraz fazla. Ev işleri, eğitim ve işe toplamda 6 saat ayrılırken, internet ve televizyona toplamda 4 buçuk saat zaman ayrılıyor.
Erkeklerin bir günde iş ve işlerine ayırdığı zaman toplamda yaklaşık 5 buçuk saat, kadınlarda ise bu süre 5 saat. Erkekler ev işlerine günde yarım saat ayırırken kadınların yaklaşık 3 buçuk saati ev işleriyle geçiyor.
Çalışan kadınların 9 saati ev işi ve iş ile geçiyor.
Ev işi ve işe ayrılan toplam sürede çalışan kadınların yükü oldukça fazla. Çalışan kadınların bir gününün 9 saati ev işleri ve iş ile geçiyor. Ev kadınlarının ise 4 buçuk saati ev işi ile geçiyor.
Yaşlılar televizyonla gençler internetle daha çok zaman geçiriyor.
Televizyon ve internete ayrılan zamanlarda gençler ve yaşlılar arasında büyük bir fark mevcut. Gençler daha çok internetle yaşlılar ise televizyonla zaman geçirmeyi tercih ediyor. 18-32 yaş arasındakiler bir günde yaklaşık olarak 3 saatlerini internette geçirirken 49 yaş ve üzeri 4 saatini televizyon izleyerek geçiriyor.
Metropolde yaşayanlar daha çok uyuyor ve daha çok çalışıyor.
Metropolde yaşayanlar günde yaklaşık 8 saat, kentte yaşayanlar 7 buçuk saat, kırda yaşayanlar ise 7 saat uyuyor. Kırda yaşayanlar güne daha erken başlayıp günü daha erken bitiriyor. Metropolde yaşayanlar günde ortalama 3,8 saatini, kentte yaşayanlar 3,3 saatini, kırda yaşayanlar ise 2,7 saatini çalışarak geçiriyor.
Pandemi döneminden bu yana uyku ve diğer işlere ayrılan zamanlarda ciddi bir değişim yaşandı.
Pandemi döneminde toplum geneli günde yaklaşık 8 buçuk saat uyurken şu anda yaklaşık 7 buçuk saat uyuyoruz. İnternet ve televizyonla geçirilen zaman ise pandemiden bu yana yaklaşık 4 buçuk saat azaldı.
Haneiçi üretim, ücretli ve ücretsiz bakım emeğinin önemi konusunda farkındalık artıyor.
Bu araştırma raporu için toplanan verilerle Mayıs 2020'de toplanan veriler karşılaştırıldığında, cinsiyet, eğitim ve hane geliri (satın alma gücü) veya istihdam durumu ne olursa olsun, toplumun tüm kesimleri için haneiçi üretim, ücretli ve ücretsiz bakım işçiliği konusunda farkındalığın arttığı görünüyor. Buna ek olarak, anketten çıkan sonuçlar toplumda bakım hizmetlerinin yaygınlaşması ve iş-yaşam dengesi için işgücü piyasası düzenlemelerinin yapılmasına dair beklentilerimizin de ötesinde bir destek olduğunu gösteriyor.