Ev içi ve/veya ev dışı toplam yük konusunda zorlanma durumu cinsiyetle ve aile tipi ile doğrudan ilgili. Kadınların yüzde 67’si toplam iş yükü konusunda zorlandığını ifade ediyor, erkeklerde ise bunu söyleyenlerin oranı yüzde 37.
Aile tiplerine göre bakıldığında ise 3 nesil geniş aile ile birlikte yaşayanların yüzde 56’lık oranla toplam iş yükü konusunda en çok zorlanan küme olduğunu görüyoruz. Daha geniş ailelerde ise bu oran yüzde 45. Bu durum daha geniş ailelerde ev işlerinin yükünün tek kişinin üzerinde olmadığı, yardımlaşma olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Çalışma durumu da aile tipi ve cinsiyet gibi bu soruya verilen cevapları etkileyen bir faktör, istihdamda olanların yüzde 47’si, istihdamda olmayanların yüzde 44’ü iş yükünden memnun değil ve zorlanıyor. İstihdamda olanlar ile istihdamda olmayanlar arasında bu farkın beklenenden az olmasının sebebi ise ev kadınlarının iş yükünün hali hazırda oldukça fazla olması.
Salgında Ev İşlerine Ayrılan Zaman
Pandemi döneminde zorunlu kapanmalar ile birlikte toplumun büyük bir kesiminin evde geçirdiği zaman da artmıştı. Bu doğrultuda araştırma kapsamında bu dönemde evdeki her türlü ev işine ayrılan zamanın nasıl değiştiğini sorduk.
Ev işlerine ayrılan zamanın değişiminde nelerin etkili olduğuna ve hangi parametrelerin bu durumu daha çok etkilediğine baktığımızda cinsiyetin, medeni durumun, çocuk sahibi olmanın ve çalışma durumunun öne çıkan faktörler olduğunu görüyoruz.
Kadınların yüzde 53’ünün salgınla birlikte ev işlerine ayırdığı zaman artarken erkeklerde bu oran yüzde 35.
Medeni duruma göre incelediğimizde, bekarların yüzde 38’inin salgın döneminde ev işlerine ayırdığı zaman artmış, yüzde 54’ünün ise değişmemiş. Evlilerin yüzde 48’i ev işlerine ayırdıkları zamanın salgın döneminde arttığını söylerken yüzde 43’ü bir değişiklik olmadığını söylüyor.
Çocuk sahibi olma ve çocukların yaşları pandemi döneminde ev işlerine ayrılan zamanı önemli ölçüde etkileyen faktörler olarak göze çarpıyor. Hanede kendisiyle birlikte yaşayan çocuğu olanların yüzde 47’sinin her türlü ev işine ayırdığı zaman artarken hanesinde çocuk bulunmayanlarda bu oran yüzde 38.
Hanesinde 18 yaş altı çocuk bulunanların yüzde 48’inin, hanesinde 18 yaş altı çocuk bulunmayanların ise yüzde 40’ının pandemi döneminde ev işlerine ayırdıkları zamanın arttığını görüyoruz. Çocukların yaşı azaldıkça ev işlerine ayırdığı zamanın arttığını söyleyenlerin oranı artıyor. Hanesinde 2 yaş ve altı çocuk bulunan her 2 kişiden 1’i pandemi döneminde ev işlerine daha çok zaman ayırmaya başladığını söylüyor. Hanesinde 2 yaş altı çocuk bulunmayanların ise yüzde 44’ü bu cevabı veriyor. Uzaktan eğitime geçilmesi ve çocukların okulda geçirecekleri zamanı evde geçirmeye başlamaları bu verilerin ortaya çıkmasında etkili olmuş gözüküyor.
Çalışma durumlarına bakıldığında ise pandemi döneminde ev işlerindeki yükü en çok artan kümenin ev kadınları olduğunu söyleyebiliriz. Her 5 ev kadınından 3’ü pandemi döneminde ev işlerine ayırdıkları zamanın arttığını söylüyor. Bu konuda ev kadınlarını beyaz yakalı çalışanlar ve öğrenciler takip ediyor.
Beyaz yakalı çalışanların yüzde 43’ü, öğrencilerin ise 40’ı bu dönemde ev işlerine ayırdıkları zamanın arttığını söylüyor. Pandemi döneminde uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim sistemleriyle birlikte bu iki kümenin evde bulundukları zamanın diğer kümelere göre daha fazla değişmesi, ev işlerine ayırdıkları zamanın da diğer kümelere göre daha fazla etkilenmesine sebep olduğunu söyleyebiliriz.