Big Tech korona krizinden büyük kazanan olarak mı çıkacak? Görelim

Analiz

Büyük teknoloji şirketleri ‘techlash’ten bir süreliğine kurtuluyor ama bu, tekelcilerin kalıcı olarak rahatladıkları anlamına gelmiyor. Kriz, gizlilik ve güvenlik kaygılarının yanı sıra sektördeki kötü çalışma koşullarını da belirginleştirdi. Sosyal medya platformları, Covid-19 ile ilgili dezenformasyon konusunda ne yapacakları açısından da ayrıca dikkatle takip ediliyor.

Silikon Vadisi, Kaliforniya’nın koruması altında fiilen kapatılmış olabilir ama aslında hep etrafımızda. Bizler yeni koronavirüsün neden olduğu Covid-19 salgınına karşı savaşırken büyük teknoloji şirketleri (medyada yaygın kullanıldığı şekliyle ‘Big Tech’), hayatımızda normalden fazla rol oynuyor. Bu korkutucu salgın sırasında bireyler, topluluklar ve toplumlar sosyal izolasyonla baş edebilme mücadelesi verirken küresel şirketler onlara çözümler sunuyor.

Bulaşıcı hastalık korkusu bütün ülkeleri dijital ev-ofislere kapanmak zorunda bıraktığından beri, tüm dünyadaki işverenler Microsoft Teams’de çalışır ve Zoom’da toplantılara katılırken çocukları da Google Classroom aracılığıyla öğrenim görüyor. Aile, arkadaşlar ve hatta komşularla fiilen görüşmenin yerini Facebook ve bağlı kuruluşları Instagram ile WhatsApp alıyor. Netflix ve Youtube’a talep o kadar yoğun ki, şirketler, AB’de geniş bant ağlarındaki zorlanmayı azaltmak için yayınladıkları videoların kalitesini düşürdüler. Ve mahalledeki markete yapılacak her seyahat potansiyel bir hastalık riski taşıdığından Amazon paketleri kapı eşiklerinin önünde belirmeye devam ediyor.

New York Times, Big Tech’in koronavirüs krizinden eskisinden daha güçlü bir şekilde çıkacağını tahmin ediyor. Geleneksel işletmelerin geçici olarak işçi çıkardığı bir zamanda, Amazon, ilaçtan köpek mamasına, tuvalet kağıdından kitap ve kıyafete pek çok ürüne yönelik artan siparişleri karşılamak için 100.000 kişiyi işe aldı. Analistler de çökmekte olan borsa yerine ‘evde-kal hisse senetlerine’ yatırım yapmayı öneriyor. Bu hisse senetleri arasında bilinen alışveriş ve yayıncılık hizmetleri var ama aynı zamanda egzersiz ekipmanları ve medya platformu olan Peloton da var. Expedia’dan Lift ve Uber’e, seyahat ve gösteri ekonomisi, Covid-19’un büyük teknoloji şirketlerine özendirdiği bu ortamda tek bariz kaybeden olarak öne çıkıyor.

Google ve Facebook imdada yetişiyor

Kriz, aynı zamanda, bu şirketlerin patronlarına imaj tazeleme fırsatı da sunuyor. Google’ın bağlı olduğu ana şirket Alphabet’in CEOsu Sundar Pichai, şirketin öğrencilere 4000 Chromebook ve eyaletin kırsal bölgelerindeki meskenlere 100.000 bedava Wi-Fi kablosuz bağlantı noktası sunacağını açıkladıktan sonra Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, “daha fazla Google’a ihtiyacımız var” diyor. Google, Dünya Sağlık Örgütüne ve küçük işletmelere ücretsiz reklam alanı veriyor. Şirket ayrıca koronavirüs semptomlarını tarayan bir uygulama geliştirdi. Facebook küçük işletmelere yardım etmek için 100 milyon dolar ve yerel haber organlarının mücadelesini desteklemek için bir 100 milyon dolar daha taahhüt etti. Hem Google hem de Facebook hastanelere yüklü miktarda solunum maskesi bağışlıyor.

Mart ayında koronavirüs krizinin derinleşmesiyle birlikte, Batı toplumları 2019 yılının haber döngüsüne hakim olan ‘techlash’e kısa bir ara verdi. Halkın, pazar güçlerini kötüye kullanan ve kullanıcıların gizliliğini ihlal eden teknoloji tekellerine dönük büyük öfkesi yerini, iş arkadaşlarına ve okullara evden bağlanmak ve yaşamsal ürünleri evden çıkmadan edinebilmek gibi daha acil ihtiyaçlara bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde yapılan anketlerde, oldukça büyük bir çoğunluk, mobil konum verilerini paylaşarak veya izleme uygulamaları kullanarak hükümetin salgının yayılmasını izleme çabalarında gizlilik haklarından fedakârlık etmeye razı olduğunu söylüyor.

Gizlilikte yeni ‘problem çocuk’, Zoom

Yine de, Nisan başı itibariyle, ulusal bir acil durum halinde devlet gözetimini kabul etmenin yurttaşların şirketlere gizlilik konusunda serbest geçiş hakkı vermeye razı oldukları anlamına gelmediğine dair işaretler var. İşverenlerin yeni bir evde-kal’an işgücü için gerekli altyapıyı kurmasıyla aniden popülerlik kazanan video konferans uygulaması Zoom’da ise tam tersi yaşanıyor. Geçtiğimiz haftalarda, güvenlik uzmanları ve dijital hak hareketi aktivistleri, halkın dikkatini, kameraların hacklenmesi ve video aramalarda uçtan uca şifrelemenin olmayışı gibi, sunulan hizmetin geçmişteki ve şimdiki kusurlarına çekerek şirket üzerindeki baskıyı artırdı. FBI, istenmeyen katılımcıların sınıf toplantılarına erişim kazanmasının ardından okulları uyardı, bu eyleme artık ‘Zoombombing’ adı veriliyor. Şirket Kaliforniya’da dava edilmiş durumda ve kullanıcıların kişisel verilerini rızaları olmadan Facebook’a açtığı yönündeki raporlar nedeniyle New York başsavcılığı tarafından soruşturuluyor.

Zoom, gizlilik konusunda, teknoloji endüstrisinin yeni ‘problem çocuk’u olarak Facebook'u geride bırakmış olabilir. Ama mevcut kriz ortamında, ilgiyi sosyal medya platformlarının üzerinde tutan bir başka mesele daha var. Facebook, Google ve Twitter, siyasi nedenlere dayalı dezenformasyon kampanyalarının hakkından gelmek için mücadele etmekteydiler şimdi bir de koronavirüs ‘infodemik’i ile karşı karşıyalar. Bilgilendirme konusunda yaşanan bir gecikmenin ardından, bu platformlar şimdi Covid-19 ile ilgili yanlış bilgileri bertaraf etmek için hırçınlıkla hareket ediyor. Twitter en ünlü kullanıcılarını bile korumadı, Trump’ın danışmanı Rudy Giuliani ve Brezilya başkanı Jair Bolsonaro’nun tweetlerini sildi.

Facebook’un yeni dezenformasyon sancısı

Doğru tarafta yer almaya uğraşan bu platformlar, bu uğraşlarında ipin ucunu kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya. Geçtiğimiz haftalarda, meşru içeriklerin sansüre uğradığına ilişkin pek çok şikâyet vardı. Facebook’un içerik moderatörlerini eve göndermek zorunda kalmasının ardından platformu denetlemek üzere, CEO Mark Zuckerberg’in de kabul etmek zorunda kaldığı gibi, bazen ‘yanlış pozitif’ veren algoritmalar işbaşı yaptı. Ahlakî ikilem, platformun yalan haber, nefret söylemi veya yanlış bilgilendirmeden kaynaklı sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler etrafında dönen güncel meselelerin çözülmekten uzak olduğunun acımasız bir anımsatıcısı olmuştur.

İletişim platformlarına musallat olan imaj sorunlarını karşılaştırmak – Facebook ve Google’ın, derinleşen bir ekonomik krizin ortasında, reklam gelirlerinde bekledikleri kaybı hadi bir yana bırakın Amazon hisselerinin diğer ‘evde-kal hisse senetleri’ arasında, kazanması daha olası bir bahis haline getiriyor. Online perakende devi neredeyse rakipsiz bir genişleme yolunda ilerliyor (Birleşik Devletlerde Walmart da epey iyi iş çıkarıyor) çünkü tüketiciler, Amazon’u ev eşyaları ve hatta market ürünlerinin tedariki bakımından kalan birkaç güvenilir kaynaktan biri olarak görüyor.

Amazon’un çalışma koşulları

Yine de, şirketin giderek artan bir imaj sorunu var. Şirket, depo çalışanlarının saatlik ücretini yükseltti ve Covid-19 testi pozitif çıkanlar veya karantinaya girmek zorunda kalanlar için ücretli hastalık izni sözü verdi, ancak bu sendikaları ve çalışanları rahatlatmadı. Amazon tesislerinde (ve Amazon'un sahibi olduğu Whole Foods süpermarketlerinde) çalışan işçiler, ABD genelinde işverenlerine karşı protesto gösterileri düzenlediler. İşçiler, şirketin tesisleri temizlemediğini ve çalışanları ortaya çıkan vakalar hakkında bilgilendirmediğini iddia ediyorlar. Mart sonu itibariyle, Amazon’a ait paketleme ve yükleme tesislerinin en az 21’inde koronavirüs tespit edildi.

Gelecek, bazı analistlerin öngördüğü gibi, Amazon için toz pembe olmayabilir. Satışlardaki artış, özellikle hastalık izni politikalarını krizin ötesine yaymaya yönelik artan çağrılar ışığında, yüksek işçilik maliyetleri ile başa baş gelebilir. Öte yandan, tüketiciler salgın sırasında değilse bile salgın sonrasında yeni arayışlara girebilir. Zaten yerel marketler pek çok şehirde uygulamaya koydukları komşuluk dayanışmasında belli bir başarı elde etmeye başladı. New York Times başyazarı Greg Bensinger, Big Tech’e el verilmemesi gerektiği konusunda uyarırken mevcut krizin ötesine bakıyor: “Yöneticiler ve seçilmiş görevliler, koronavirüsün kötü neticelerinden kurtulan şanslı birkaç kişinin eline düşen tekel gücünün tehlikelerini gözden uzak tutmamalıdır.

----------------------------------------------------------------------

Bu metin İngilizce'den Türkçe'ye Deniz Tuna tarafından çevrilmiştir.