Dosya
Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Haklarını Desteklemek: Daha Yakın Bir Transatlantik İşbirliği İçin Yeni Yollar Mümkün mü?
2021 Haziran’ındaki ABD-AB zirvesinde de görüldüğü üzere, Biden yönetiminin AB’yle ilişkileri güçlendirmeye yönelik ilgisi, dış politika meselelerinde daha yakın bir transatlantik işbirliği için yeni yollar açtı. Türkiye’ye dair daha eşgüdümlü bir tutum alınması da buna dahil edilebilir. ABD ve AB, Türkiye’nin otoriter gidişatını yıllarca endişeyle izledi. Ne var ki, NATO müttefikinin jeostratejik önemi nedeniyle Brüksel ve Washington, insan haklarındaki kötüye gidişi ya da kişisel özgürlükler ve hukukun üstünlüğündeki aşınmayı Ankara’yla ilişkilerinde pek öncelikli bir mesele haline getirmedi. Avrupa Birliği Zirvesi, Doğu Akdeniz de dahil olmak üzere, yakın zamanda yaşanan jeopolitik meselelerden sonra bile Türkiye’yle “pozitif bir ajanda” içinde olma yönünde niyet belirtti. Gözlemcilerin eleştirisi, böylesi bir yaklaşımın Türkiye’de insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarında yaşanan gerilemeye göz yummak anlamına geleceği yönünde. Bunlar olurken, Biden yönetimi insan hakları ve temel özgürlüklere bağlılığını ve “demokrasiyi küresel olarak savunmak için dünya uluslarıyla bir araya gelme” hedefini beyan etti.
Bu dosyada, dört uzman Türkiye’nin ABD ve AB’yle olan ilişkilerinin durumu ile işbirliği ve ihtilaf konularını farklı perspektiflerden değerlendiriliyor. Bazı makaleler, ABD ve AB’nin Türkiye’ye yönelik politikalarının özgüllüğüne, diğerleriyse daha çok Türkiye içindeki gelişmelere odaklanıyor. Makaleler, yeni ortaya çıkan koşulları ve Atlantik’in iki yakasını da hesaba katarak Washington ve Brüksel’in Türkiye demokrasisindeki gerilemeye daha etkin biçimde karşılık vermek üzere geliştirebileceği muhtemel işbirliği yollarını da ele alıyor.