Türkiye o yıl anayasanın çoğu yüksek yargının terkibiyle ilgili 26 maddesini değiştiren bir referanduma gitti. Uzun yıllar sonra halen tartışılacak referandumdan çıkan karar, "evet” idi.
Ordunun siyasete müdahalesi kağıt üzerinde artık imkansızlaşmıştı. Peki gerçekten demokratikleşiyor muyduk?
Türkiye AB’ye tam üyelik ve Kopenhag kriterlerine uyumda neredeydi?
Müzakereler başladıktan beş yıl sonra dönemin ilgili bakanının da katılımcı olduğu konferansta yanıtı aranan soru buydu.
Ne de olsa bir yanda özgürlükçü ve Avrupa yanlısı rüzgarlar esiyor, İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olmanın tadını çıkarıyor, diğer yanda Rusya ile Akkuyu Nükleer Santralı’nın yapımını aşan bir flört başlıyordu.
1 – Türkiye'de halkın büyük kısmı eşcinsel bir komşu tercih etmeyeceğini söylüyor, sivil alanda alınan onca mesafeye rağmen ülke hala ayrımcılıkla mücadele ediyordu. Peki ayrımcılıkla mücadele için, diğer ülkelerde nasıl çözümler üretilmişti? (hbs) 2 – U2'dan Bono, İstanbul'da konserinden sonra Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun ile buluştuğunda. U2, Tosun'un kaybedilen eşi için bir şarkı yazmıştı. (hbs) 3 – Express dergisinin o yılki kapaklarından biri gündemin özeti gibi: Anayasa değişikliği referandumunda solun bir kısmının aldığı tavrın eleştirisi, Wikileaks'in ABD'nin Irak'taki savaş suçlarını gösteren sızıntı belgeleri yayınlaması, Türkiye'de kent ve çevre hakları pahasına azgınca büyüyen inşaat sektörü, soylulaştırma projeleri ve bu sırada soldaki tartışmalar.... Bu tartışmaların hemen hepsi, sonraki birkaç yıla damga vuracaktı. (Express) 4 – İşçi ve emekçiler 30 yıl sonra yeniden Taksim Meydanı'nda. Sahnede Timur Selçuk var. Ancak bu neşe sadece üç yıl sürecek. Taksim Meydanı, yeniden yasaklı meydan olacak. (GazetaPrawna.pl) 5 – Sanatçılar 17 Nisan 2010 günü Emek Sineması'nın yıkımına karşı İstiklal Caddesi'nde eylemde. Kültür sanat dünyasının bu hafıza mekanını korumak için uzun direnişi 2013'te yoğun bir polis şiddetiyle karşılaşacak, sinema yıkılacaktı. (Muhsin Akgün)