7-10 Temmuz 2011
ERMENİSTAN VE TÜRKİYE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ARASINDA DİYALOG
Türkiye ve Ermenistan’daki sivil toplum kuruluşları arasındaki ANİ DİYALOĞU Heinrich Böll Derneği Güney Kafkasya Bölge Ofisi ve Heinrich Böll Derneği Türkiye Temsilciliği arasında ortak bir girişim olup, Ermenistan Kafkasya Enstitüsü ile işbirliği içinde gerçekleştirilmektedir. ANİ DİYALOĞU sırasıyla Ermenistan ve Türkiye’de yılda bir kez düzenlenmektedir. Birinci ANİ DİYALOĞU 14-17 Ekim 2010 tarihleri arasında Erivan’da gerçekleşmiştir.
ANİ DİYALOĞUNUN amacı Türkiye ve Ermenistan’daki sivil toplum kuruluşları arasındaki yakınlaşmayı güçlendirmek ve böylece uzlaşmaya ve karşılıklı bağların devlet düzeyinde normalleştirilmesine katkıda bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için ANİ DİYALOĞU bir yandan Ermenistan ve Türkiye toplumlarının tarihi mirasın getirdiği yükle başa çıkma çabalarını teşvik ederken diğer yandan da iki ülkenin de sürdürülebilir demokratik kalkınması yönündeki çabaları desteklemektedir. ANİ DİYALOĞU bu alandaki diğer sivil toplum girişimleriyle oluşacak bir sinerjiyi amaçlamaktadır. Ani Diyaloğu Çekirdek Grubu katılımcıları belirlemek, gündemi oluşturmak ve oturumlara başkanlık etmekle görevlidir. Bu grup Türkiye ve Ermenistan yakınlaşması alanında faaliyet gösteren Ermenistan ve Türkiye sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşmaktadır. İkinci ANİ DİYALOĞU Heybeliada’da 7-10 Temmuz 2011 tarihlerinde Ermenistan ve Türkiye’den 20’şer kişi olmak üzere 40 katılımcıyla gerçekleşecektir. Panel oturumları, çalışma grubu toplantıları ve sosyal ve kültürel faaliyetlerden oluşacaktır. ANİ DİYALOĞU’nun ana teması ‘’Ermenistan ve Türkiye’de Toplum ve Devlet’’olacaktır.
ANİ DİYALOĞU 2011 hala güçlü bir merkeziyetçi yönetime sahip iki geçiş ülkesi olan Ermenistan ve Türkiye’de devlet-toplum ilişkisine odaklanacaktır. Her iki ülkenin gündeminde de ‘’devleti toplum müdahalesinden koruyan’’ siyasi sistemlerden bireyi devlet müdahalesinden koruyan ve yurttaşın devlet üzerindeki denetimini garanti altına alan demokratik sistemlere geçiş bulunmaktadır. Ancak hem Türkiye hem de Ermenistan’ın parlamenter yapıları ve seçim sistemleri toplumsal cinsiyet, sosyal gruplar ve azınlıklar açısından yeterli temsil sağlayamamaktadır. Basın özgürlüğü, basında kalite ve çeşitlilik hala sınırlı olup basında mülkiyetin belli gruplarda toplanmasından kaynaklanan bir kısıtlama da söz konusudur. Yerel yönetimler güçsüzdür ve yetki alanları çoğunlukla muğlaktır. Yurttaşların siyasete katılımı düşüktür ve her iki ülkede de özellikle doğal kaynakla ve enerji politikası gibi ulusal çapta önem arz eden alanlarda karar alım süreçlerine sivil toplum kuruluşlarının katılımı önünde ciddi engeller bulunmaktadır. Öte yandan sivil toplum kuruluşları çeşitli konularda savunuculuk yapmak ve siyasetin yönünü belirlemek konusunda gerekli güçten ve örgütlenme kapasitesinden yoksundur. Ermenistan’da temel güçlük, 70 yıl boyunca ülkeye hâkim olan Sovyet yönetiminin mirasının üstesinden gelmektir. SSCB’nin, Ermenistan’a miras olarak bıraktıkları harap olmuş etkinlikten yoksun bir ekonomi, büyük yolsuzluklar, yetersiz düzeylerde kalan yurttaş girişimi ve sorumluluk duygusu, yönetişim kurumlarına duyulan güven eksikliği, artık var olmayan bir yerel yönetim ve zayıf bir sivil toplumdan ibarettir. 20 yıllık geçiş döneminde Ermenistan demokratik bir yönetişim için gerekli tüm ‘’resmi’’ kurumları ve prosedürleri kurmuştur; ancak gerçekte bütün bu kurum ve prosedürler demokratik standartlara uyma konusunda çoğunlukla başarısız olmuştur. Geçiş döneminin başarı veya başarısızlığı, yeni yapının gerçek anlamda demokratik bir içerikle doldurulup doldurulamayacağına bağlıdır. On yıllardır Türkiye’nin önündeki temel güçlükler Cumhuriyet’in kuruluş yılları ve bu dönemin Kemalist ilkeleri olan laiklik, milliyetçilik ve otoriter devlet yapısıyla bağlantılıdır. Bunun yanı sıra son 50 yıldan Türkiye’ye, üç askeri darbe ve bir post-modern askeri darbeden bölünmüş bir toplum, temel haklardan hala faydalanamayan etnik ve dini gruplar ve yerel yönetimlerin yetkilerinin sınırlı olduğu merkeziyetçi ve etkinlikten yoksun yönetim yapıları miras kalmıştır. Türkiye’de her ne kadar on yıllarca süregelen bir parlamenter demokrasi için gerekli kurum ve prosedürler bulunsa da bunlar demokratik siyasi sistemin temel kriterlerini karşılama konusunda eksik kalmaktadır. Önümüzdeki aylarda mevcut anayasanın değiştirilmesi ve bu anayasa değişikliği sürecine yurttaşların katılım derecesi Türkiye’nin demokratik bir toplum yapısına geçişi için kilometre taşı niteliğinde olacaktır. Yukarıda belirtilenler ışığında ikinci ANI DİYALOGU Çalışma gruplarının konu başlıkları:
- Yerel yönetim görevi, rolü ve geliştirilmesi
- Seçimler ve temsil
- İfade özgürlüğü ve basının gelişimi
- Yurttaş katılımı
- Çevre ve doğal kaynaklar: sivil toplumun rolü
Her biri en fazla 12 katılımcıdan oluşacak çalışma gruplarının amacı katılımcılar arasında network oluşturmak ve görüş alışverişi olanakları yaratmak, katılımcılar arasında ortak ilgi alanlarını belirlemek ve gelecekteki işbirliği için plan yapmaktır. Panel oturumları gündemdeki konulara odaklanacak ve Çalışma Gruplarının görüş ve önerilerini sunmasına imkan sağlayacaktır. ANI DİYALOGU sırasında tasarlanan ortak projelerin gerçekleştirilmesi katılımcılara bağlı olacak ve düzenleyici kurumlar tarafından üstlenilemeyecektir. Panel oturumları sırasında Ermenice, Türkçe ve İngilizce simültane çeviri yapılacaktır; çalışma grupları oturumlarında ise ardıl çeviri yapılacaktır. Kimler başvurabilir? Başvurular Ermenistan ve Türkiye arasındaki diyalogla ilgilenen ve diğer ülkedeki STK’larla faal bağlar kurmak isteyen tüm sivil toplum aktivistlerine açıktır. Genç başvuru sahiplerinin başvuruları öncelikli olarak değerlendirilecektir.(18-35 yaş arası). Sürecin devamlılığını sağlamak için ikinci ANİ DİYALOG katılımcılarının 1/3’ü birinci ANİ DİYALOG katılımcıları arasından seçilecektir.
Nasıl başvurulur?
Başvuru sahipleri
- Başvuru formunu doldurmalı; (forma www.ani-dialogue.eu sayfasından ulasabilirsiniz)
- ANİ DİYALOĞU ana temasıyla ilgili motivasyonlarını ve ilgilerini belirtmeli;
- Çalışma grubu seçimlerini sebepleriyle birlikte belirtmeli (en fazla iki seçenek olmak üzere) ve çalışma grubuna muhtemel katkılarını ifade etmeliler;
- Panel oturumları ve çalışma gruplarından beklentilerini belirtmeliler.;
- İki referans (kurum veya kişi ve irtibat bilgileri) göstermeliler, referans mektubu gerekli değildir;
- Özgeçmişleri ile ilgili detaylı bilgi vermeliler. (çalışma alanları ve ilgilendikleri çalışma konuları, STK’lardaki rolleri ve mevcut projeleri vs.)
- Başvurular Ermenice, İngilizce veya Türkçe olarak application@ani-dialogue.eu adresine veya yverdioglu@boell-tr.org adresine gönderilmelidir.
Başvurular için son tarih 01.05.2011
Detaylı bilgi için lütfen internet sitemizi ziyaret ediniz. www.ani-dialogue.eu