Tarım sektöründe pestisitler: Tehlikeli maddeler!

Pestist Atlası 2023

Tarım üretiminin bir bölümü her yıl bütün dünyada zararlı istilası ve bitki hastalıkları yüzünden yok oluyor. Buna çare olarak düşünülen pestisitlerse yeni sorunlar yaratıyor.

pestitist-atlas-s.12_13-azalacak-gibi-gorunmuyor.jpg

Ürün kayıplarının neden olduğu ciddi kıtlıklar ve büyük ekonomik çalkantılar tarihte her zaman yaşandı. İnsanlar belli ekim yöntemleri ve münavebeli ekim gibi özel tarım yöntemleriyle yabancı ot ve zararlılarla sürekli mücadele etti. Sanayi Devrimi sırasında ortaya çıkan ilk sentetik-kimyasal pestisitler hasadın korunmasının yanı sıra işgücünden tasarruf da vadediyordu. Kimya şirketleri 40’lı yıllardan başlayarak geniş spektrumlu pestisit ürünleri pazarlamaya başladı. Bu ürünler bir dizi organizma için zehirliydi, ama daha önce kullanılan maddelere oranla çok daha verimli sonuç alınıyordu.

Tarımda kullanılan pestisit miktarı onlarca yıldır artmaya devam ediyor. Bu artış 1990-2017 yılları arasında %80’lere ulaştı. Türkiye’de 1990 yılında yaklaşık 30 bin ton civarında olan pestisit kullanımı ise iki katı artış göstererek 2018 yılında 60 bin tona ulaştı, 2020 yılındaysa 54 bin ton oldu. Pestisitler, gübre ve teknolojik gelişim arasındaki etkileşimle birlikte, tarımsal üretimde köklü değişikliklere yol açtı. Çiftçiler, münavebeli ekim ve ürün çeşitlemesi yerine pestisit kullanarak hastalıkları ve zararlıları engelleyebildikleri için, aynı kültür bitkilerini daha sık zaman aralıklarıyla ekebildiler. Sonuç: Günümüzde pestisitsiz bir endüstriyel tarım düşünmek nereyse imkansız. Verimlilik ve buna bağlı olarak tarım ürünleri arzı, 50’li yıllardan itibaren sermaye yoğun girdiler sayesinde talepten çok daha hızlı yükseldi; bu da tarım ürünlerinin ucuzlamasına ve çiftçilerin gelirinin azalmasına neden oldu. Pestisit kullanımına paralel olarak bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar da arttı. Bilim insanları pestisitlerin insan sağlığına ve çevreye nasıl zarar verdiği konusunda giderek daha fazla bilgi ve veriye ulaşmaya başladı.

Pestisit atlası 2023 1-13. sayfa görseli
Milyarlık pestisit pazarı kuzey
yarıküredeki birkaç holding
arasında paylaşılmış durumda.

Bugün dünya çapında yılda yaklaşık 4 milyon ton pestisit kullanılıyor. Bu miktarın yarısı yabancı otlara karşı kullanılan herbisitler, neredeyse yüzde 30’u zararlı böceklere karşı kullanılan insektisitler, yüzde17’si ise mantar istilasından koruyan fungisitler. Türkiye’de kullanılan pestisit miktarı yıldan yıla değişiklik gösterse de son otuz yıl içinde sürekli artış gösterdi. Aşağıdaki grafikte 1990-2020 yılları arasında Türkiye’de kullanılan toplam pestisit miktarı ile ilgili bilgiler yer alıyor.

Türkiye'de kullanılan toplam pestisit miktarı 1990-2020

Pazar araştırmaları küresel pestisit piyasasının 2019’da yaklaşık 84,5 milyar dolarlık bir pazar payına ulaştığını söylüyor. Yıllık ortalama büyüme oranı 2015’ten beri yüzde 5’in üzerine çıktı; önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini söylemek mümkün. Pestisit kullanımında 2023 yılına kadar yüzde 11,5’lik bir büyüme, buna bağlı olarak yaklaşık 130,7 milyar dolarlık bir pazar değeri öngörülüyor. Bu bariz artış, iklim kriziyle de bağlantılı: Seattle Üniversitesi’nden ABD’li bir araştırma grubu her bir derecelik küresel ısınmayla pirinç, mısır ve buğday üretiminin yüzde 10 ila yüzde 25 azalabileceğini söylüyor. Bunun çeşitli nedenleri var: Örneğin, iklim değişikliği zararlı popülasyonunu ve zararlı/faydalı böcek oranını değiştiriyor. Bunun ötesinde yeni iklim koşullarının neden olduğu stres, bitkilerin zararlılara karşı direncini azaltıyor. İklim değişikliği Türkiye’yi de etkiliyor. Örneğin artan sıcaklıklara ve nem koşullarındaki değişime bağlı olarak daha önce Orta Anadolu’da yetiştirilen buğdaylarda nadir görülen septorya yaprak leke hastalığının şimdi yaygın bir şekilde görüldüğü ve önümüzdeki yıllarda salgın hastalık oluşturma riski taşıdığı belirtilmiştir. Genel olarak yağışların arttığı bölgelerde mantarlara bağlı bitki hastalıklarının görülme sıklığı artabilir.

Tarihsel bir perspektiften bakıldığında dünyanın farklı bölgelerinde farklı zamanlarda farklı yoğunlukta pestisit kullanıldığına şahit oluyoruz. 60’lı yıllar, Küresel Güney ülkelerinin Küresel Kuzey ülkelerindeki gelişmeleri teknoloji transferi sayesinde takip edebildiği “Yeşil Devrim” çağı olarak kabul ediliyor. Bu dönemin açıklanan hedefi, pestisitlerle, gübreyle, verimliliği yüksek türlerin ekimiyle ve sulamayla verimliliği büyük ölçüde artırmaktı. Sivil toplum örgütleri ve bilim insanları “Yeşil Devrim”i, birçok çiftçinin yaşam koşullarını zorlaştıran başarısız bir tarımsal gelişmenin başlangıcı olarak görüyor. Küresel Güney’deki insanların pahalı üretim araçları edinebilmek adına borçlanması bunun bir örneği. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çiftçilerin pestisit kullanarak intihar etmesini küresel bir sorun olarak kabul etti. Temkinli tahminler yılda 100 bin mağdurdan söz ediyor. Kimi devletler  buna çok zehirli maddeleri yasaklayarak tepki verdi.

Pestisit atlası 2023 1-13. sayfa mağdurlar zararlarla sınırlı değil
Neonikotinoidler tarım arazilerinde bildik pestisitlere oranla daha
az kullanılıyor olsalar da daha zehirliler. ABD’de böcek yiyen kuşların
nüfusunda yılda yüzde 3’lük bir düşüşe yol açıyorlar

Yüksek kâr marjları ve kısmen yetersiz kalan resmÎ düzenlemeler ucuz sahte ürünlerin ticaretini artırmaya başladı. Keza sahte böcek ilacı satışları da kârlı bir iş haline geldi. Sadece 2020’nin ilk dört ayında, Avrupa Birliği’nde ve Kolombiya, İsviçre ve ABD gibi AB dışı ülkelerde 94 milyon avro değerinde yasadışı pestisite el kondu. Bu tür pestisitlerin ambalajlarının üzerinde içerikleri ve bileşenleri hakkında yanlış ya da eksik bilgiler bulunması ve bunun öngörülemez bir etki ve toksisite yaratması mümkün olduğu için kullanımları bütün dünyada çiftçileri tehlikeye atıyor.

O halde çiftçileri bütün dünyada pestisit tehlikesi hakkında bilgilendiren, korunmaları için önlemler alan ve bitkileri korumak için elle tutulabilir seçenekler sunan farklı bir siyasi yaklaşım şart. Ekolojik bitki koruma araştırmaları dün olduğu gibi bugün de yeterli ölçüde finanse edilmiyor olsa da, yeni bir siyaset konusunda pek çok fikir mevcut.

Bu yazıda Türkiye'ye dair yer alan bilgiler Bülent Şık tarafından derlenmiştir.