Yeni Göç ve Sığınma Paktı Senegalliler için ilave bir engel mi olacak?

Analiz

Ne Senegal hükümeti ne de ülkedeki basın, Yeni Göç ve Sığınma Paktına ilişkin olarak henüz bir tepki vermiş değil. Öte yandan, FRONTEX ile gerçekleştirilen yakın iş birliği ise endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Bu analiz, Yeni AB Göç ve Sığınma Paktı hakkındaki dosyamız kapsamında yayımlanmıştır.

Senegal Devletinden henüz resmi düzeyde bir tepki gelmedi

Avrupa Komisyonu’nun Yeni Göç ve Sığınma Paktını yayımlamasının ardından Senegalli makamlardan henüz bu konuya ilişkin olarak resmi düzeyde bir açıklama yapılmadı. Ancak ilgili makamların, bu Yeni Pakta ve bu Paktın, “düzensiz” göçün de aralarında bulunduğu bir dizi sonuçlarına dair kamuoyu önünde bir yorumda bulunmadan önce resmi bir bildirimi bekliyor olmaları da ihtimal dahilinde. Senegal’in geçtiğimiz yıllarda göç konulu bazı AB girişimlerine verdiği çeşitli tepkileri hatırlayacak olursak, bu konuda da Senegal devletinin Avrupa Birliği’nin seçimleri hakkında “dostane” bir tavırdan yana olmaya devam edebileceği söyleyebilmek mümkün. Diğer taraftan bu Yeni Göç ve Sığınmacı Paktının, Avrupa’nın yukarı yönlü akınları kontrol etmek suretiyle göç politikasını dışsallaştırmasını daha da pekiştireceği kesin. Hem bir kaynak hem de geçiş ülkesi olan Senegal’e “düzensiz” göçü caydırıcı stratejileri alması konusunda bir kez daha ricacı olunacak olması da en az bu denli kesin olan bir diğer nokta. Dahası, Yeni Paktın kalbinde yer alan “menşe ülkelerle yeni ortaklıkların tesis edilmesi” kavramı, AB’nin, Senegal gibi Afrika ülkelerine göç alanında yükümlülükler dayatabileceği bir mekanizma işlevi olma görevini de üstlenecek. 

Senegal’deki basın Yeni Pakt konusundaki sessizliğini hala korurken, Covid-19 salgını nedeniyle düzensiz göçün tırmanışa geçmesinden endişe ediliyor

Senegal basını Yeni Göç ve Sığınma Paktı konusunda genel itibariyle sessiz kaldı. Eylül ayının ikinci yarısında göç konulu makaleler ise ekseriyetle Covid-19 salgınının yıkıcı sonuçlarından ötürü “düzensiz” göçte yeni bir tırmanışın yaşanabileceğine ilişkin endişelerin dile getirilmesinden ibaretti. Bazı basın kuruluşları ile Göç ve Güvenlik Hakkında Senegal Gazeteciler Birliği de Covid-19 salgınından ötürü daha da derinleşen ekonomik krize ilişkin haberler yaptılar. Onların nazarında bu durum, çok daha fazla sayıdaki genç insanı “gizli” göç güzergahlarına doğru itebilirdi. Nitekim daha Yeni Avrupa Paktının kamuoyuyla paylaşıldığı hafta içinde, ağaçtan oyulmuş kanolara doluşmuş “düzensiz” göçmen adaylarının Senegal kıyılarından ayrılmaya çalışmaları da Senegal basının bu yöndeki endişelerinin somut bir teyidi oldu.

Senegal’deki sivil toplum, Yeni Pakttan Avrupalı ortaklarının uyarısıyla haberdar oldu

Göç alanında faaliyet gösteren bazı Senegalli sivil toplum kuruşluları, Avrupalı ortakları tarafından yeni Pakt konusunda uyarılmıştı. Bu kuruluşlardan bir kısmı da Yeni Paktın kamuoyuyla paylaşıldığından ve Paktın özellikle de Afrika’daki güney ülkeleri için doğurabileceği olası sonuçlardan da haberdarlardı. Mültecilerin ve göçmenlerin haklarını savunan örgütler ile bazı Avrupalı STK’lar birbirleriyle fikir alışverişinde bulunarak, Senegal’deki bu kuruluşları yeni Paktın neden olabileceği değişiklikler konusunda bilgilendirdi ve tasarıdaki yönelimlere dair bu kuruluşlar tarafından yapılan bildirim ve değerlendirmeleri de bir araya getirdi. Ülkedeki sivil toplum, bu Yeni Paktı umumiyetle Avrupa’nın göç politikalarının daha da sertleşmesi ve Avrupa Birliği’nin sınırlarının da daha sıkı bir şekilde kapanması olarak görüyor. Bazı kuruluşlar ise, bu yeni tasarının göçmen ve sığınmacılara sağlanan koruma mekanizmalarının altını daha fazla oyacağı kanaatini taşıdıklarından, Avrupa bölgesindeki insani trajedilerin sayısında ciddi bir artış yaşanabileceğine dair kaygılarını dile getiriyor.

Senegal’deki Heinrich Böll Vakfı için bu Yeni Pakt, çok daha fazla sayıda insani trajedinin yaşanabileceği anlamına geliyor

Yeni Paktın hükümlerin yürürlüğe girmesi, Senegal, genel itibariyle güvenli ve istikrarlı bir menşe ülke olarak değerlendirildiğinden bu ülke uyruklu göçmenlerin kaderlerini doğrudan etkileyebilecek. AB, Yeni Göç ve Sığınma Paktıyla birlikte, ülkelere sağladığı bütçe yardımlarını, kendi göç politikasında belirlediği hedefleri hayata geçirmede bir kaldıraç olarak kullanmasına imkân veren dinamiği aynı şekilde uygulamaya devam edecek. Covid-19 salgınının felaket boyutundaki ekonomik ve sosyal sonuçları da Avrupa Birliği’nin, menşe ülkelerde (-ki bu görev FRONTEX’e tevdi edilmişti) ve sınırlarında yarattığı çok sayıda engele rağmen “düzensiz” göç olgusunun daha da artmasına neden olabilecek. Dahası, Yeni Göç ve Sığınma Paktında menşe ülkelere geri dönüşlerin sağlanması bir öncelik olarak görüldüğünden ve Senegal de genellikle insan haklarına saygı duyan ve mültecilerin kaçtıkları ülkelere geri gönderilmemeleri anlamına gelen geri göndermeme ilkesine riayet eden bir ülke olduğundan, Senegal hükümeti ve FRONTEX arasında uzun bir süredir devam eden iş birliğinin de daha da yoğunlaşmasından endişe duyuluyor. Nitekim tam da bu nedenlerden ötürü, Senegal hükümeti ve FRONTEX arasında er ya da geç, FRONTEX’in Atlantik sularında yollarını kestiği Senegalli göçmenleri [1] Senegal’e gerisin geriye yollamasını sağlayacak bir statü anlaşmasının yapılacağını varsaymak ziyadesiyle mümkün. 

Yasal göç imkanlarının çoğaltılmasına ihtiyaç var 

Bizler, Senegal perspektifinden doğru aşağıdaki tavsiyelerde bulunuyoruz:

  • İbrenin tersine çevrilmesi: Göçün sınırlandırılmasına daha az, ama göç fırsatlarına ve özellikle de AB’nin, menşe ülkelerdeki temel sektörlere yönelik meslek eğitim programları vasıtasıyla göçmenlere yönelik fırsatlar sunmasına daha çok odaklanılması.
  • Diasporanın da müdahilliğinin sağlanması: Tasarıda diasporadan yalnızca dört (4) kez bahsediliyor; ancak bu paydaşlar, başarılı bir kalkınmada ve herhangi bir göç politikası uygulamasında hayati bir önemi haizler.
  • Yasal ve döngüsel göçün kolaylaştırılması: “Düzensiz” göçle sınırları kapatıp insanları daha tehlikeli güzergahları kullanmak zorunda bırakarak mücadele etmek yerine bu olgunun ortadan kaldırılmasının sağlanması.   

[1] Bu anlaşmaya halihazırda “Frontex Tarafından Eşgüdümü Sağlanan Operasyonel İş birliği Bağlamında Dış Deniz Sınırlarının İzlenmesine İlişkin Kuralların Tesis Edilmesi Hakkında 15 Mayıs 2014 Tarih ve (EU) 656/2014 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Yönetmeliğinin Uygulanmasına İlişkin 2018 Yılı Yıllık Raporu’nda” atıfta bulunulmuştur. Yayım tarihi: 2020, https://data.consilium.europa.eu/doc/document/ST-6294-2020-INIT/en/pdf)