Putin sonrası Putin'in önünde

Analiz

Devlet Başkanı Vladimir Putin, en geç 2024’teki seçimlerde belirlenecek halefine iyi düşünülmüş bir iktidarı devri ile Moskova'da yeni bir devri başlattı. Anayasa değişiklikleri, yetkilerin kaydırılması ve kabine değişikliğinden oluşan paket muğlaklığını koruyor. Ama şurası kesin: Putin’in derdi rejimi stabil tutmak, iktidarı ve kontrolü kaybetmemek.

Başkan Wladimir Putin ve Dmitrij Medwedjew

Tam Putin usulü bir darbe oldu: Buna benzer bir şey uzun süredir bekleniyor olsa da, Rus Devlet Başkanı, 2024'te (veya daha önce) gerçekleşecek iktidar devrinin başlangıcı için 15 Ocak’ta düğmeye basarak neredeyse herkesi şaşırttı.

Putin’in sevdiği üzere, kendisinin seçtiği bir zamanda ve dışarıdan dayatılan herhangi bir karar olmadan. 15 Ocak’tan beri analistler, birbirleriyle çelişen gelecek senaryoları yazıp duruyor. Bunun nedeni, Putin’in tercih ettiği gibi, birçok şeyin belirsizliğini koruması. Öncelikle ilan edilen anayasa değişiklikleri için somut öneriler ve özellikle devlet konseyinin gelecekteki görevleri, Putin Rusyası’nın nereye gideceğine dair bazı işaretler verecek.

Tüm önerileri ele alacak olan Anayasa Komisyonu yalnızca gösteri amaçlı gibi duruyor: Spor, sinema, tiyatro ve müzik dünyasının yıldızları, tüm sosyal grupların temsilcileri olarak sunulup gelecekteki değişiklikleri meşrulaştırma rolünü üstleniyorlar. Anayasa değişiklikleri Kremlin’in kapalı kapıları arkasında gölge yazarlar tarafından yazılıyor ve bu yazarlar için anayasa, bir kağıt parçasından ve iktidarı korumak için bir araçtan başka bir şey olarak görülmüyor.

Kremlin'de Putin'in kişisel otoritesinin devredilemeyeceği anlayışı hakim. Dolayısıyla, mesele, başkanın yerini alabilecek bir halef bulmak değil, Putin'in sisteminde bir düzeltme yapmak. Böylece, yeni bir başkanın altında ama Putin’in kontrolünde istikrar vaat ediliyor. Çünkü Rusya Devlet Başkanı’nın görüşü, devletin gücü 1917’de ya da 1991’de olduğu gibi zayıflarsa, İmparatorluğun da dağılacağı yönünde. Bu anlayış çerçevesinde, siyasetin liberalleşmesini ya da kökten değişmesini beklemek pek mümkün gözükmüyor.

Uzun zamandır beklenenin aksine Putin, Başbakan Medvedev'i kendi popülaritesini artırmak için günah keçisi olarak feda etmedi. Medvedev'in yeni oluşturulan Güvenlik Konseyi başkan yardımcılığı görevine getirilmesiyle Putin dostunu ateş hattından çıkardı ve güvenlik yetkilileriyle yakın temasta olacağı başka görevlerde konumlandırdı. Zira Medvedev, Putin’e göre ilerisi için de son derece sadık bir aday. Dolayısıyla her ne kadar sevilmese de Medvedev'in Putin’in halefi olarak düşünülmesi ihtimal dışı değil. Medvedev'in Birleşik Rusya partisinin liderliğinden kısa süre içerisinde çekilmesi, gelecekte başka önemli görevler üstleneceğine dair bir diğer gösterge.

Şu andaki durum, birbirlerini dengeleyecek biçimde karşılıklı olarak kontrol eden güçlendirilmiş kurumlarla işleyen bir Putinizm’e işaret ediyor. Gerçekten de Rusya’nın her iki meclisi ve devlet konseyinin yetkileri ciddi bir biçimde artırılacak olursa bunların da üzerinde ulusun yöneticisinden çok babası rolünde zayıflatılmış bir başkan yer alacak. Putin de böylece, belki de Devlet Konseyi Başkanı olarak, istikrarın garantörü özel rolüyle öne çıkabilir. Tüm bu değişiklikler, onun gücünü artırmaya yönelik.

Ancak geçiş süreci henüz yeni başladı ve hedefin başarılı olup olmayacağı daha belli değil. Elit kesimdeki çalkantılar, beklenmedik krizler ve sosyal değişimler önümüzdeki yıllardaki olayların seyrini etkileyebilir ve değiştirebilir.