CEDAW ve Polonya: Cinsiyet Eşitliğinden Vazgeçmek

Analiz

Polonya CEDAW’ı onaylayan ilk ülkeler arasındaydı. Sözleşme ilerlemeyi nasıl kolaylaştırdı – ve Cedaw’ın uygulanması konusundaki geri tepmenin etkisi nedir?

Polonyada kadınlar eylemde

Gözden ırak, gönülden ırak

Hem Sözleşme hem de CEDAW Komitesi, kadınlara karşı çoklu ayrımcılık biçimlerine karşı mücadele etmek için kapsamlı politika ve stratejilere büyük önem vermektedir. Komite, en son değerlendirme raporunda (2014), yasal reformlardaki ve çerçeve politikalardaki ilerlemeyi takdir etmiştir. Gerçekten de, Polonya 2007'den beri, seçim listelerine yüzde 35'lik bir kota koymuş (fermuar sisteminin olmayışı kotayı daha az etkili kılsa da), tecavüz soruşturması sürecini iyileştirdi, insan ticareti mağdurlarına yönelik genişletilmiş koruma sağladı, savunmasız grupların işgücü piyasasındaki konumunu güçlendirdi, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni onayladı ve kurumsal çocuk bakımına erişimi geliştirdi.

Bununla birlikte, Polonya toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne özel bir yasaya ne de stratejik bir yaklaşıma sahiptir. Avrupa Birliği'nin Eşit Muamele Alanındaki Bazı Hükümlerinin Uygulanması Hakkında Kanun, birçok zeminde uygulanabilir durumdadır ancak kesişimsel ayrımcılığı kabul etmemektedir. Kanun, yalnızca istihdam ile mal ve hizmetlere erişim alanlarında cinsiyete ve cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı koruma sağlar. CEDAW Komitesi’nin de belirttiği gibi, cinsiyete dayalı ayrımcılığı ve şiddeti soruşturmaya yönelik hukuki yollar etkisizdir (çok hafif cezalar; çok sayıda başvurunun reddedilmesi). CEDAW Komitesi'ne göre, 2003-2005 ve 2013-2016 yıllarında iki kez uygulanan Eşit Muamele Ulusal Eylem Planı, “kadınların haklarını ve ayrımcılığa karşı korunmalarını ele almak konusunda yeterli değildi”.

Şiddete karşı değil cinsiyete karşı savaş

Bazı tartışmalı hükümler Polonya’nın CEDAW’ı onaylamasından bu yana yürürlükte olsa da 2012’de İstanbul Konvansiyonu’na karşı Kilise’nin başını çektiği “cinsiyete” karşı kampanyası yürütüldü. Sonuç olarak, bu kampanya toplumsal cinsiyet eşitliğini inşa sürecine ket vurdu ve liberal demokrasiye karşı çıkan güçleri birleştirdi. CEDAW Komitesi, hükümetin bu “toplumsal cinsiyet ideolojisine” karşı yürütülen kampanyaya tepkisiz kalması eleştirildi. Nihayetinde, hükümet 2012 yılında İstanbul Sözleşmesini imzaladı ve daha iyi bir seçim sonucu elde etmek umuduyla 2015 seçimlerinden önce onayladı, ancak boşuna.

Bu metin "CEDAW’IN 40 Yılı: Uluslararası Kadın Hakları Bildirgesi" özel dosyamızdandır. 

40 yıl önce, 18 Aralık 1979’da, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildi. ABD’den Kolombiya ve Senegal’e, Polonya ve Kamboçya’ya; yazarlarımız CEDAW’ın bu ülkelerde yaşayan kadınların durumlarına, haklarına ve günlük yaşamlarında yarattığı değişiklikleri özetliyor ve yapılması gerekenleri anahatlarıyla ortaya koyuyorlar. Türkçe'ye bunlardan iki tanesini çevirdik. Diğerlerine İngilizce sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Kanun ve Adalet (PiS) partisi, ulusal egemenliğe, sosyal adalete (elitist karşıtı terimlerle popülist bir tarzda) ve geleneksel, doğum yanlısı aile politikalarına öncelik veren söylemi sayesinde büyük bir seçim başarısı elde etti. Elde ettikleri bu iyi sonuç ayrıca şu faktörlere de atfedilebilir: Sivil Platformun üstünlüğünden kaynaklanan öfke ve huzursuzluk, oylamaya katılanların sayısının azlığı (yüzde 49) ve Katolik Kilisesi Piskoposluğunun ve rahiplerin ayinler sırasında PİS lehine lobicilik yapmaları. Seçimlerden bu yana, AB ve BM izleme organları tarafından hazırlanan çok sayıda raporda, AB değerlerinin ciddi biçimde ihlal edildiği, hukukun üstünlüğü ve kadın hakları ile çeşitli azınlık haklarında geriye gidiş olduğu tespitine yer verildi.

PiS, toplumsal cinsiyet perspektifine karşı hem söylemsel hem de politik bir savaş sürdürdü. Bunun sonucunda, karar vericiler cinsiyet temelli kalıplar ve şiddetin üzerine gitmek için hiçbir önlem almadılar. Kadınların ortalama yüzde 30'u ev içi şiddete ve yüzde 20'si tecavüze uğrarken mağdurlara yardım etmek için çalışan uzman STK'lar bakanlık fonlarından mahrum edildi. Son derece gerici bir hamleyle, hükümet İstanbul Konvansiyonundan çekilmeye niyetlenmiştir. Sert eleştirilere yanıt olarak, yetkililer plan değiştirdi ve bunun yerine açıkça sözleşmeyi uygulamaya koymayacaklarını açıkladılar. Polonya kısa süre sonra sözleşme yanlılarını Sözleşme'ye karşı savaşırken buldu. Bulgaristan, Romanya, Slovak Cumhuriyeti, Letonya, Macaristan ve Hırvatistan gibi diğer ülkeler, geleneksel evliliğe yönelik farazi saldırılar, gizli gündem, “cinsiyet ideolojisi” vb. gibi aynı argümanları kullanıyorlar. Bu ülkelerin çoğunda, İstanbul Sözleşmesinin kabul edilmesine/uygulanmasına karşı geliştirilen muhalefet, “Gündem Avrupa” olarak adlandırılan ultra muhafazakar savunma ağı tarafından yürütülen anti-liberal haçlı seferinin bir parçasıdır. (daha fazlası için, Datta, 2018)

2006 yılından bu yana cinsiyet eşitliği politikaları için ayrı hükümet biriminin oluşturulmaması, CEDAW Komitesi tarafından defalarca eleştirildi. Bu sorun, PiS hükümetinin mevcut Tam Yetkili Eşit Muamele Bürosu'nun odağını, adını ve hedeflerini değiştirmesiyle daha da derinleşti. Sivil toplum meseleleriyle yeni, toplumsal cinsiyet körü bir tam yetkili temsilcilik ilgilenmektedir ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarına hiç karışmamaktadır. Eşit Muamele için Ulusal Eylem Planları uygulanmamıştır ve uygulanmayacaktır.

Geçmişe dönmek – Doğa düzenini yeniden kurmak

Muhafazakâr hükümet, AB'nin resmi toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırma yaklaşımını takip etmek yerine, ailenin yaygınlaştırılması yaklaşımını uyguluyor. Amaç, geleneksel cinsiyet rollerini fosilleştirmek ve heteronormatif, ataerkil aileyi teşvik etmektir. Örneğin, milletvekilleri, yasaların aile üzerindeki etkileri bakımından değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir koşul getirdi. Çocuk yardımı (çocuk başına aylık yaklaşık 125 Euro), dört veya daha fazla çocuk sahibi kadınlar için asgari emekli aylığı, yenidoğan yardımı, uzun annelik izinleri gibi bazı sosyal politikalar, kadınları evde kalıp çocuk bakmaya teşvik ediyor. Geleneksel aile modeli, düşük emeklilik yaşı ile birlikte, kadınları yaşlılık dönemlerinde ekonomik şiddete ve (aşırı) yoksulluğa karşı daha savunmasız kılıyor.

PiS, Avrupa’da insan haklarını geri alma stratejileri geliştiren uluslararası ağ Agenda Europe’un bir parçası olan Ordo Iuris Enstitüsü'nün iktidar konumuna getirdi (Datta, 2018). Bu düşünce kuruluşu, İstanbul Sözleşmesi, ayrımcılık karşıtı yasalar, evlilik eşitliği, kürtaj, tüp bebek, cinsellik eğitimi ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten korunma karşıtı birçok yıkıcı hareketi başarıyla yönetti.

PiS hükümeti döneminde, toplumsal cinsiyet ve LGBT+ konularında çalışan STK'lar, karalama kampanyaları ve (hükümet denetimindeki bir kurum tarafından dağıtılan) kamusal fonlardan mahrum bırakılma gibi sorunlar yaşadı sorun yaşadı. Kadın katılımcılar ve demokrasi yanlısı gösterilerin liderleri soruşturma, gözdağı ve gözetlenmeye maruz kaldılar.

Bir savaş alanı olarak kadın bedeni

Üreme hakları, tüm çiftlerin ve bireylerin, çocuk sahibi olma zamanlarına çocuk sayısına ve aralıklarına serbestçe karar verme ve bu konuda bilgilenme ve uygulama imkanlarına sahip olma haklarını kapsar. Bunlar eşitlik ve kadın hakları konusunda turnusol kağıdı işlevi görür. Demokratik geçişin ardından Katolik Kilisesi ve iktidardaki muhafazakârlar, Avrupa'daki en kısıtlayıcı kürtaj yasalarından birini kabul ettirdiler. Kürtaj sadece üç durumda yasaldır (hamileliğin kadının yaşamını/sağlığını tehlikeye atması, yasadışı bir eylemin sonucu olması veya fetal bozukluk durumunda) yasaldır. Büyük çabalarla elde edilmiş demokrasi kadınları kendi kaderini tayin etmekten mahrum etti. Bu yasağı hafifletme yönünde karşı çıkılan bir girişim dışında, hiçbir Polonya hükümeti CEDAW’ın kürtaj yasalarını daha az kısıtlayıcı hale getirme tavsiyesine uymadı.

PiS’in çoğunlukta olduğu parlamento, kürtajı her durumda yasaklayacak hamileliklerini sonlandıran kadınları cezalandıracak “Kürtajı Durdur” tasarısını hevesle destekledi. Polonya’nın ikinci El Salvador’a dönüşmesinin yarattığı korku, eşi görülmemiş bir seferberlik başlattı: Siyah Protesto. Kısa bir süre sonra, Katolik Kilisesi’nin desteklediği aşırı muhafazakârlar, Parlamento ve özerk olmayan Anayasa Mahkemesi aracılığıyla iki kez fetal yetersizlik durumunda kürtajı yasaklamaya çalıştı. Kitlesel mitingler ve uluslararası çağrılar sayseinde, karar vericiler yaklaşmakta olan iki ayrı  seçim dönemi (Avrupa ve 2019'daki Avrupa parlamentosu ve parlamento, 2020'de başkanlık seçimleri) nedeniyle her iki süreci de durdurma kararı aldı. Bununla birlikte, kürtajın önündeki sistemik engellerin çeşitliliği, kürtaj yapmaya yönelik vicdani itirazlar ve soğutma etkisi çarpıcı bir duruma yol açtı; kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafında yapılan yasal kürtajların oranı sadece yüzde 10 düzeyindeydi. BM İşkenceye Karşı Komite'nin son gözlemlerinde, Polonya’da yasal kürtajın reddedilmesinin işkenceye varacak düzeyde şiddetli fiziksel ve zihinsel acıya yol açabileceğini belirtti.

Yaşanan geriye gidişin daha da kötüleştirdiği üreme sağlığı standartlarında birçok başka sorun var. Polonya, modern kontraseptiflere ulusal sağlık sistemi vasıtasıyla erişim sağlama açısından ülke performansları arasında karşılaştırmalı bir değerlendirme yapan Avrupa genelindeki incelemede alt sıralara düştü. Polonya, 46 Avrupa ülkesi arasında en kötü sonucu aldı, yüzde 31,5. Bunun nedenleri, teşviklerin, savunmasız gruplara yönelik destek ve kontraseptif bilgilendirmesinin olmayışı gibi geçmişten kalan eksikliklerin yanında acil kontrasepsiyon için zorunlu reçetelerin bulunmadığı bu son geri gidişe de atfedilebilir.

Image removed.

Kontrasepsiyon haritası 2019. kontraseptif tedariki, aile planlaması danışmanlığı ve kontrasepsiyon hakkında çevrimiçi bilgi sağlama konusundaki hükümet politikalarını izler. Telif Hakkı: Avrupa Cinsel ve Üreme Hakları Parlamento Forumu.

Bu ideolojidir, aptal

Yeni hükümet, ulusal tüp bebek programının sübvansiyonlarını kesti ve bunun yerine, Kilise tarafından “deney ortamına etik bir alternatif” olarak tanıtılan ve günümüzde geçerli tıbbi bilgilerle uyumlu olmayan “doğal üremeteknolojisine” yoğun bir yatırım yaptı. İdeolojiden beslenen bu karar, üç milyon Polonyalının çocuk sahibi olma ve etkin kısırlık tedavisi için ellerindeki tek şansa erişimlerini engelledi.

Bundan başka, gençlik okullarda hiçbir kanıta dayalı cinsellik eğitimi almamaktadır. “Aile Yaşamına Hazırlık” olarak adlandırılan ders, DSÖ/ BZgA'nın (Alman Federal Sağlık Eğitimi Merkezi) Avrupa'da Cinsellik Eğitimi Standartlarına birçok düzeyde aykırıdır. Cinsiyet klişelerini güçlendirmenin yanı sıra LGBT+ insanlara ve geleneksel olmayan ailelere karşı önyargıyı güçlendirmektedir. Bu dersin niteliği, PiS partisi döneminde dikkate değer ölçüde kötüleşti. 2019'da PiS yanlısı medya ve STK'lar daha önce benzeri görülmemiş bir ölçekte seks eğitimcilerine yönelik karalama kampanyaları düzenlediler.

Sonuç

Sözleşmenin onaylanmasından bu yana sunulan gecikmeli raporlar ve uygulanan birkaç öneri, CEDAW’ın neredeyse bütün Polonya hükümetleri arasında düşük bir statüye sahip olduğuna işaret ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yasal çerçeve, siyasi temsil, aile ve sosyal politikalar gibi bazı alanlarda yaşanan ilerleme salyangoz hızında gerçekleşti. Stereotipleri, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ve eşitsizlikleri, savunmasız grupların -engelli kadınlar, kırsal alanlarda yaşayan kadınlar, güvencesiz istihdam, bekar anneler, LGBTİ+ kişiler- görüş alanı dışında bırakılması konuları üzerine çok az stratejik yaklaşım geliştirilmiştir. CEDAW konusunda toplumsal bilinç çok düşüktür ve kadınların hak ihlallerine karşı şikayette bulunmalarını sağlayan İhtiyari Protokol hemen hemen hiç kullanılmamaktadır. Eğitim sisteminde ve mesleki alanda cinsiyet ayrımı, erkek ve kadınlar arasındaki ücret farkları, üreme sağlığı üzerindeki kısıtlamalar ve toplumsal cinsiyetin yaygınlaştırılamaması sorunu çözülememiştir. Toplumsal ve mesleki gelişmeler, kadınların aile içindeki rollerine ilişkin algıları değiştirmedi.

2017 CBOS araştırma raporuna göre, Polonya ile Müslüman Ülkelere Karşı Cinsiyet Eşitliğine Karşı Tutum, Katolik Polonyalı erkekler Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki Müslümanlara benzer görüşlere sahip.

Polonyalı araştırma şirketi CBOS’un 2017’de yaptığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Yaklaşım -Polonya vs. Müslüman Ülkeler başlıklı araştırmaya göre, Polonyalı Katolik erkekler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Müslümanlarla benzer görüşlere sahipler.

Soru: Aşağıdaki ifadelerin her biriyle ilgili katılıp katılmadığınızı belirtiniz

Kadının en önemli rolü evi ve ailesiyle ilgilenmektir (%)

Image removed.

Avrupa Komisyonu Adalet ve Tüketiciler Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine TNS tarafından yürütülen anket çalışması, Kaynak: Özel Eurobarometer 465, Cinsiyet Eşitliği 2017.

Mavi: tamamen katılıyorum / kırmızı: kesinlikle katılmıyorum / gri: bilmiyorum / sarı: şartlara bağlı

Bu bağnaz demokrasiye son geri dönüş ve muhafazakâr bir gerileme temel kadın haklarını şiddetli bir saldırı altında bıraktı. PiS hükümeti, toplumsal cinsiyet politikası hedeflerini yasadışı kıldı ve bu da, CEDAW'a tamamen aykırı bir biçimde, toplumsal cinsiyet eşitliği mekanizmalarının ve kurumlarının dağıtılmasını yanı sıra, ilgili politikaların uygulanmasında ve finansmanında geriye gidişe neden oldu. Ateşli toplumsal cinsiyet karşıtı söylem ile Polonya, bağnaz bir popülizm ile yerel milliyetçiliği birleştiren gerici bir ideolojiye maruz kaldı; Katolik piskoposlar tarafından desteklenen bir ideoloji. Dünyanın farklı ülkelerinde cinsiyet karşıtı hareketlerin patlaması ve gelişmesiyle birlikte, CEDAW'ı bir gerçeklik haline getirme umutları suya düşmüş görünüyor.

Referanslar: