Gübre Endüstrisi: SEKTÖR BÜYÜK, AMAÇ ORTAK

Azot, fosfor ve potasyum üretip pazarlamak büyük miktarda yatırım yapmayı gerektiriyor, bu yüzden sektör büyük firmaların kontrolü altında. Toprak Atlasından bir makale

 

 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2009 tarihli raporuna göre talep artışını karşılamak için 2050 yılında tahmini olarak %70 oranında daha fazla gıdaya ihtiyaç duyacağız. Bu tahminler tarımsal çıktıyı ve mevcut tarımsal üretimi daha da yoğun hale getirerek, yani daha fazla GDO’lu organizma, daha fazla tarım ilacı ve kimyasal gübre kullanarak arttırmayı hedefleyenlerin eline büyük bir koz veriyor.

 

 

Afrika’da kimyasal gübre kullanımı çok düşük, 2006 yılında hektar başına sadece 8 kiloydu. Tüm kıta çapında gübreli tarıma geçilmesini teşvik etmek amacıyla oluşturulması önerilen bir fonun gübrenin üretimi, dağıtımı, tedariki ve kullanımını fonlayarak 2015 yılına kadar hektar başına 50 kiloya çıkarması düşünülüyordu. Fon henüz faaliyete geçmedi, fakat tek tek ülkeler kendi destek programlarını başlattılar. Bugün bazı Afrika ülkeleri tarım bütçelerinin yarısından fazlasını kimyasal gübrelere harcıyorlar. Hâlbuki gıda üretimini arttırmanın ve açlıkla mücadele etmenin çok daha etkin ve sürdürülebilir yöntemleri mevcut.

 

 

Bu sübvansiyonlar, inanılmaz bir pazarlık gücüne sahip az sayıda gübre üreticisini ihya ediyor. Bu sektörde rekabet son derece düşük. Bir danışmanlık firması olan MarketLine’ın rakamlarına göre, 2013 yılında toplam 192 milyar dolarlık gübre satıldı ve bu satışın %35’inden fazlası dünyanın en büyük 10 şirketi tarafından yapıldı. Çin dışında bütün gübre üreticisi ülkelerde, ilk dört şirket pazarın yarısından fazlasını kontrol altında tutuyor. Bazı ülkelerde ise üretici şirket zaten tekel.

 

 

Büyük miktarda mineral içeren maden yataklarına dünyada çok nadir rastlanıyor ve bunlar da siyasi patronajın hakim olduğu bir avuç ülkede toplanmış. Bir gübre fabrikası kurmak da dev bir yatırım gerektiriyor. Dahası bu şirketler genellikle gübre zincirindeki birden fazla basamakta faaliyet gösteriyorlar: ham maddenin çıkartılması, işlenmesi, gübre üretimi, satış ve dağıtımı.

 

 

Böyle entegre yapılar piyasaya yeni şirketlerin girmesini ve rekabet oluşmasını engelliyor. Böylece şirketler de ellerinde bulundurdukları piyasa gücünü kötüye kullanıyorlar. Kartel anlaşmaları sektörde olağan bir durum. Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü, 2007-2008 yıllarında yaşanan gıda fiyatları krizi sırasında gübre fiyatlarının petrol ürünleri ve gıda fiyatlarından daha fazla yükseldiğini ortaya koydu. Önde gelen gübre üreticileri o yıllarda rekor kârlara imza atmış.

 

 

Gübre endüstrisinin diğer ilgili sektörlerle de yakın bağları var. Madencilik potas ve fosfat üretimiyle bütünleşmiş durumda. Enerji firmaları azotlu gübreleri üretmek için gereken elektriği sağlıyorlar. Madencilik bağlantılı gübre sektöründeki büyük şirketlerin neredeyse tamamı petrol ve gaz gibi diğer yeraltı kaynaklarının sanayisinde olduğu gibi işe kamu iktisadi teşekkülleri olarak başlamış olsalar da bugün tüm hisseleri devlet elinde olan gübre şirketinin sayısı yok denecek kadar azdır. İstisnalardan biri, tamamı Belarus hükümetine ait olan önemli potas üreticisi Belaruski’dir.

 

 

Yeni eğilim, sektörün giderek konsolide olmasıdır. Buna rağmen şirketler bölgesel varlıkları sürekli alıp satmakta, diğer şirketlere yatırım yapmakta, diğer şirketlerle birleşmekte ve kartel anlaşmalarını yasalaştırmaktadır ki; bu durum yüzyıldan fazla süredir gübre endüstrisinin yaygın özelliklerindendir. Canpotex, Kanada’nın Sasketchewan Eyaleti merkezli endüstriye ait bir dağıtım şirketidir. Şirketin hissedarları arasında dünyanın en büyük gübre üreticisi Agrium, 3. büyük Mosaic ve 4. PotashCorp vardır. PotashCorp aynı zamanda 6. sıradaki Sinofert ve 7. büyük ICL de dahil olmak üzere dört büyük gübre şirketinin %14 ila 32 hissesine sahiptir. 2014 yılında ICL fosfat çıkarma ve işleme şirketini 1.4 milyar dolara Mosaic’e satmıştır.

 

 

Sektörün gölgesinde dönen entrikalar bazen gün yüzüne çıkar; aynı Belarusian Potash Company olarak bilinen ve Rusya’nın Uralkali’si ve Belaruskali’nin oluşturduğu fiyat kartelinde ortaya çıkan potas savaşı örneğinde olduğu gibi. 2013 Temmuz ayı sonlarında Uralkali kartelden ayrıldığı zaman, Belaruskali’yi el altından satış yapmakla suçlamıştı. Bir ay sonra Uralkali’nin CEO’su Belarus’ta tutuklandı, Moskova’ya iade edildi ve ev hapsine çarptırıldı. Bu kartelin bozulması potas fiyatlarının %30’a varan oranlarda düşmesiyle sonuçlandı.

 

Talep, özellikle de gelişmekte olan büyük ülkelerden gelen talep yine artışta ve sektör analistleri, fiyatların tekrar eski seviyeleri yakalayacağı konusunda tedbirli bir iyimserlik içindeler. Kartelin çöküşünün yarattığı şok flaş haberlerin gölgesinde kaldı. 2014 Eylül ayında Norveç menşeili Yara International (#2) ABD’li CF Industries (#5) ile “eşitler arası birleşme” ihtimali olduğunu duyurdu. ABD’de hidrolik kırılma sayesinde ucuz doğal gaza erişim geçen sene CFI’nın %43 işletme kârı elde etmesini sağladı , bu oran Yara’nınkinin beş kat fazlasıydı. Fakat dünyanın en büyük nitrojen üreticisini oluşturma müzakereleri Ekim ayında tıkandı. Küresel gübre satışlarının 2017 yılı sonunda yaklaşık 230 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Fakat bundan yararlanacak şirket sayısı değişmeyecek.  

---------------------------------------

Kaynak bilgisi:

s.24: Hervé Ott, Fertilizer markets and their interplay with commodity and food prices, 2012, s.14, http://bit.ly/1yNqlVl s.25: ETC grup veribankası; Wikipedia. Nikos Alexandratos, Jelle Bruinsma: World Agriculture towards 2030/2050. 2012 revizyonu. ESA çalışma makalesi No. 12-03, s.118, http://bit.ly/1lIkiWx