24-25 Mayıs 2014
Yer: Cezayir Toplantı Salonu
Hayriye Caddesi 12, Galatasaray, Beyoğlu-İstanbul
Gezi Parkı protestoları ile başlayan ve Türkiye geneline yayılan eylemlerin üzerinden bir yıl geçti. Bu protestonun bize öğrettikleri ve kazandırdığı deneyimler doğrultusunda bir değerlendirme yapmak için uygun bir zaman. Gezi’den sonra akılda kalan ve en çok konuşulan konular arasında Gezi’deki dayanışmacı ruh, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı inancı ve herkesin bu süreçten dönüşüm ve değişim adına bir şeyler çıkaracağı idi. Eylemlerle birlikte yolsuzluklardan hesap soran, yaşadığı kente sahip çıkan, daha demokratik bir ülke beklentisi oluşmuştu. Bu bağlamda Türkiye’de 2013 yazında ortaya çıkan protestonun kapsamını ve derinliğini anlamak önemlidir. Direnişin talepleri nelerdi? Protestocular neden sokağa çıkmıştı? Türkiye’de çeşitli illerde meydana gelen protestoların taşıyıcıları kimlerdi? Protestocuların amaçları ve eylemlerinin sonuçları ne oldu?
Türkiye’de olduğu gibi, komşu ülkelerde de benzer protestolar meydana geldi. Bu protesto hareketlerinin talepleri her ne kadar farklı olsa da, protestolara katılanlar ve protesto biçimleri açısından benzerlik göstermektedir. Yeni protesto hareketlerinde eski ve köklü sivil toplum örgütlerinin ve siyasi örgütlerin rolü daha az önemliymiş, ilk defa protesto amaçlı sokağa çıkanlar başı çekmiş, sivil toplum örgütleri yeni protesto güçleri/grupları için cazibesini yitirmiş gibi bir izlenim oluştu. Yeni protesto ve örgütlenme biçimleri daha fazla vurgulanır oldu. Ancak hem Türkiye’de hem de başka ülkelerde protestolarda yer alan ve onu yönlendiren aktörler ile “eski” sivil toplum örgütleri ve siyasi örgütler arasında protestoların sürdürebilirliğinin nasıl sağlanabileceğini konusunda bir uzlaşmaya varılmış değil.
Hâkim olan görüşe göre 2013 yılı protestolarının esas yükünün daha çok örgütlü olmayan ve genç kesimler tarafından taşındığıdır. Bu protestolara katılanlar daha sonra var olan siyasi örgütlere katılmayı denediler mi? Bu örgütlere nasıl bakıyorlar? Alternatif protesto biçimleri öneriyorlar mı? Örgütlü olan ve örgütlü olmayan kesim arasında bir bağ ve bu kesimlerin birbirinden öğrendiği ya da öğrenebileceği deneyimler var mı? Ayrı ve farklı tabanlardan söz edilebilir mi? Tüm bunlar geleceğe yönelik bize neler söylüyor? Yeni ve örgütlü olmayan bir nesilden bahsetmek ne kadar doğru?
Protestolarda kadınların çoğunlukta olması ve LGBTİ hareketi aktivistlerinin eylemlerin ana bileşenlerinden biri olması, eylem biçimlerini etkilemeleri, cinsiyetçilik ve nefret içeren, homofobik söylemlerin eylemlerde mercek altına alınmasında, tartışılmasında ve reddedilmesinde etkili olmuştur. Ayrıca kadın ve LGBTİ hareketi aktivistlerinin görünür olmasının toplumdaki cinsiyetçi ve homofobik tavrın zayıflamasında büyük rol oynadığı söyleniyor. Bu dayanışma ve birbirini anlamaya çalışma sürecinin Gezi sonrası devam edip etmediği, toplumsal cinsiyet sorunlarına karşı duyarlılığın aktivistler ve sivil toplum örgütlerinin diline, örgüt ve faaliyet biçimlerine ne kadar yansıdığına bakılarak anlaşılabilir.
Konferansımızda, çeşitli ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de sosyal hareketler, protesto hareketleri ve sivil toplum örgütlerinin sürdürebilirliği, birlikteliği ve güçlendirilmesine yönelik cevaplanması gereken bu tür sorulara cevap vermeye çalışılacaktır. Masaya yatırdığımız sorular hem protestolara katılan örgütlü olmayan kesimlerin görüşleri hem de mevcut sivil toplum örgütlerinin ve siyasi örgütlerin temsilcilerinin görüşleri ile birlikte tartışılacaktır.
Saygılarımızla,
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği
Program
24 Mayıs Cumartesi
09.00-09.20 Kayıt
09.20-09.30 Açılış Konuşması, Ulrike Dufner, Heinrich Böll Stiftung Derneği
09.30-12.00 Birinci Panel: Türkiye’deki Aktivistlerin Perspektifi ve Talepleri
İstanbul, Derya Karadağ, Mimar
Antakya, Hatice Can, Avukat
Kayseri, Hatem Göksu, Avukat
Diyarbakır, M. Emin Aktar, Avukat
Ankara, Mehmet Mutlu, ODTÜ
Moderatör: İsmail Saymaz, Radikal Gazetesi
12.00-13.00 Yemek Arası
13.00-15.30 İkinci Panel: Uluslararası Aktivistlerin Perspektifi ve Talepleri
İtalya, Annalena Di Giovanni, Cambridge Üniversitesi Doktora Öğrencisi
Yunanistan, Christos Giovanopoulos, Herkes İçin Dayanışma ve Syntagma Meydanı Halk Meclisi İletişim ve Multimedya Grubu
İspanya, Pablo Gallego, Real Democracy Now Eski Sözcüsü
Bosna-Hersek, Mirela Grünther-Decevic, Heinrich Böll Stiftung
Hırvatistan, Tomislav Tomasevic, Heinrich Böll Stiftung
Moderatör: Foti Benlisoy, Araştırmacı-Yazar
15.30-16.00 Çay-Kahve Arası
16.00-18.30 Üçüncü Panel: Yeni Siyasi Aktörler ve Eylem Biçimleri
Antikapitalist Müslümanlar, Özgür Kazım Kıvanç
Beşiktaş Taraftarı, Özgür Ergün
Yel Değirmeni İzlenimleri, Cihan Çabuk
Bosna Yurttaş Meclisi, Svjetlana Nedimovic
Moderatör: Begüm Özden Fırat, Mimar Sinan Üniversitesi
19.00-20.00 Film Gösterimleri
20.00-22.00 Kokteyl ve Konser
25 Mayıs Pazar
10.00-12.00 Dördüncü Panel: Protestolar, Toplumsal Hareketler ve Sivil Toplum Örgütleri
Balkan Ülkelerinde Protestolar ve Sivil Toplum, Vedran Horvet, Heinrich Böll Stiftung
Sivil Toplum Örgütleri Gözünden Türkiye Protestolarından Dersler, Hilal Atıcı, Greenpeace
LGBTİ Bakışıyla Gezi ve Sivil Toplum, Erdal Demirdağ, SPOD
Kadın Bakışıyla Gezi ve Sivil Toplum, Selime Büyükgöze, İstanbul Feminist Kollektif
Gezi, Kent ve Çevre Mücadelesi, Hatice Kurşuncu, Şehir Plancısı
Moderatör: Seda Alp, Eşit Haklar İçin izleme Derneği
12.00-13.00 Yemek Arası
13.00-15.00 Beşinci Panel: Toplumsal Hareketler ve Siyasi Partiler
Cumhuriyet Halk Partisi, Melda Onur
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Sevil Turan
Halkların Demokratik Partisi, Hasip Kaplan
İnsan Hakları Savunucusu, Ayhan Bilgen
Moderatör: Mehveş Evin, Milliyet Gazetesi
15.00-15.15 Çay-Kahve Arası
15.15-18.15 Kapanış Forumu: Uluslararası Yeni Toplumsal Hareketler ve Sivil Toplum
- Gezi ve dünya deneyimleri sivil eylemliliğimizde neyi değiştirdi?
- Bundan sonra ne olabilir, neler öngörüyoruz, hedef ve stratejilerimiz ne olabilir?
- Son bir yıl deneyimini siyasete nasıl ve neyle yansıtabiliriz?
Moderatörler:
Nazik Işık, Eşit Yaşam Derneği
Nejat Taştan, Eşit Haklar İçin izleme Derneği