Hevjin dergisinin 4. sayısı çıktı - Demokratikleşme

Image removed.

Editörden…


Geleneksel ontolojik soyutlamaların absürt kaldığı bir politik şaheser olarak yüceltmeli mi Transgender’ı?


Gelen her ölüm haberiyle sarsılıp; sonra işin politik açmazları üzerine gürültülü tartışmalar kopararak bazen unutmaya mı çalışmalı?


Sex işçiliğinde boyutlanan travestit rekabetin üzerine mi gidilmeli?


Ana akım medyanın trans bireylerde kitlediği kurban ya da terörist tasviri aralıksız lanetlenmeli mi?


Toplumsal cinsiyet ve cinsiyet kimliği mücadelesini salt heteroseksüel düalizm üzerinden tartışan Kürt Kadın hareketine mi yüklenmeli?


Bilemiyorum.


Her türlü taciz, tehdit, baskı, hakaret, gasp, işkence, yalnızlaştırma çeşitlemesiyle; önyargılarımız, yüce aileliğimiz, standart ahlakımız, çokyüzlülüğümüz, hangi sınıftan, düşünce ekolünden olursak olalım herhangi bir iktidarlığımızca kuşatılmış; kesilip biçilmiş, kafasına sıkılmış, intihara sürüklenmiş ölü insan bedenlerinin göğünde gerçekle olan bağımızı yitirdiğimizi hissediyorum; çaresizlik de.


Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanını bilirsiniz. Kurban Nasar kanlıları tarafından öldürüleceğinden bihaber adım adım ölüme yaklaşırken Nasar’ın öldürüleceğini bilen tüm kasaba bunu ondan saklar ve Nasar göz göre göre öldürülür.

Sivil talepler alanı uzun zamandır Nasar’ın öldürüldüğü Kolombiya’daki bu küçük kasabanın ölçek büyütmüş hali gibi. Haklar hiyerarşisi mirasının körelttiği gözlerimizle çoğunluğa karşı mücadele eden bir başkayı anlamaktan gittikçe uzaklaşıyoruz, susuyoruz.


Yine bu küçük kasabadaki gibi kol kırılır yen içinde kalır zihniyeti çoğu ailelerce organize edilmiş LGBT nefret cinayetlerine zemin hazırlıyor.


Trans hareketin güçlendirilmesi ve transfobinin toplumsal normallerden biri olmaktan çıkartılması hepimizin boynunun borcu.


Durum şimdilik yaşam hakkı üzerinden yürütülen bir tartışmanın sinir bozucu ilkelliğinde.


Bir arka kapak hüznüyle.


Fırat Kaya

hevjin dergi