2003 yılı, Türkiye tarihinin en geniş kapsamlı savaş karşıtı gösterilerinden birine şahit oldu. Türkiye’nin ABD ile birlikte Irak’a asker göndermesini öngören 1 Mart tezkeresi, sivil toplumun güçlü itirazı sayesinde meclise takıldı.
Peki neydi bu sivil toplum? Sivil olmak, ne demekti?
13. STK Sempozyumu’nda söz alan felsefeci Prof. Dr. İIonanna Kuçuradi’ye göre, “insan haklarına dayalı olarak kamu hizmeti veren kuruluşlar” idi.
O yıl Türkiye’de gerçekten de bu hava hakimdi. Beklentiler güçlü, ortam ılımlı, özgüven semalardaydı.
Türkiye, tarihinde ilk kez Eurovision’dan şampiyon olarak ayrılıyor, hayranlıkla karşıtlığın bir arada hissedildiği Batı’nın eşit bir parçası olma ihtimali doğuyordu.
En azından, o günlerde hava öyleydi.
1 Bir yanda barış çağrıları yankılanırken, yanı başında patlayan bombaların kurbanı olan Türkiye Yahudileri ve Neve Şalom Sinagog'u. (Şalom) 2 – 1 Mart tezkeresi öncesi Savaşa Hayır diyerek sokaklara çıkan binlerden bazıları. (Bianet) 3 – Türkiye Eurovision'dan tarihinde ilk kez şampiyon ayrılırken sahnede Sertap Erener. (IMAGO/TT) 4 – Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda elde edilen ikincilik, milli takıma ilk kez Filenin Sultanları denmesi de 2003'ten. (TRT Spor). 5 – İklim eylemlerinin öncüsü olacak bir isim o sene İsveç'te dünyaya geldi: Greta Thunberg. (STV News/Angela Christofilou) 6 – Heinrich Böll Stiftung İstanbul ofisinin yeni direktörü Ulrike Dufner göreve başladıktan kısa süre sonra kendini Brüksel'de buldu. Dufner, (soldan altıncı) 2004 yılında Avrupa Komisyonu'nda Türkiye'nin AB katılımını destekleyen Yeşiller milletvekilleriyle birlikte. Yeşiller Türkiye'yi AB'nin bir parçası olarak gördüğünden bu desteğin bir ifadesi olarak İstanbul ofisi Kuzey Amerika ve Avrupa bölümüne alındı. Hala da orada. (hbs) 7 – 15 Aralık 2004 yılında, AB Parlamentosu Türkiye oylamasında Yeşiller grubunun öncülüğüyle oylama sırasında kaldırılan "evet" pankartları. (Hürriyet)