Avrupalı STK ve kültür kurumları, Gezi davası mahkeme kararının hukuki hiçbir dayanağı olmadığı ve Avrupa-Türkiye ilişkilerini ciddi biçimde etkileyeceği görüşünde.
25.04.2022 – Almanya-Türkiye Gençlik Köprüsü, Avrupa Kültür Vakfı, Goethe-Enstitüsü, Heinrich Böll Stiftung Derneği ve Mercator Vakfı olarak Osman Kavala ve diğer yedi sanık hakkında bir Türk mahkemesinin bugün verdiği kararı kınıyoruz. 2017 yılından beri çeşitli asılsız suçlamalarla cezaevinde tutulan, Türkiye sanat ve kültür dünyasının ve sivil toplumun hamisi sayılan Kavala, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararına rağmen bugün ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Bizler uzun yıllardır dünyanın her yerinde Osman Kavala'nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür Vakfı gibi uluslararası diyalog ve karşılıklı anlayışı destekleyen sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışıyoruz. Türkiye ile AB arasında sağlam köprüler kurulmasını Kavala'nın bıkmadan yürüttüğü çalışmalara ve kararlılığına borçluyuz. Bugünkü mahkeme kararı işte bu köprüleri yıkmıştır.
Mercator Vakfı Dünya ve Avrupa Bölüm Başkanı Dr. Anne Duncker: “Bugünkü mahkeme kararı Türkiye-Avrupa ilişkilerine ağır bir darbedir. Türkiye’de sivil toplumda faaliyet gösteren insanlara verilen vahim bir mesajdır. Osman Kavala’nın maruz kaldığı adaletsizliği daha sıkı bir işbirliğiyle aşacağız. Üst mahkemenin en kısa zamanda bu kararı düzeltmesini ve Osman Kavala’nın tekrar ailesine ve dostlarına kavuşmasını diliyoruz.”
Goethe Enstitüsü Genel Sekreteri Johannes Ebert: “Türkiye ve Almanya sivil toplumları arasında, hükümetler arasında diplomatik ilişkilerin sekteye uğradığı dönemler de dahil olmak üzere, uzun yıllardır süregelen yoğun bir işbirliği var. Kültürel işbirliği karşılıklı güven gerektirir. Güven duygusunun oluşması, tarafların güvenilir bağlantılar ve dürüst bir diyalog istemesine bağlıdır, zaman isteyen, uzun solukludur. Osman Kavala gibi kararlı ve azimli insanlar olmadan bu işbirliği de olmaz.”
Avrupa Kültür Fonu Başkanı André Wilkens: „Demokratik ülkelerde kültür insanları da toplumsal sorumluluklarını yerine getirebilmek için özgürce hareket edebilecekleri güvenli bir alana gereksinim duyarlar. Osman Kavala’nın kararlılığı ve mücadeleciliği Türkiye ve bütün Avrupa yurttaşları arasında karşılıklı kültürel anlayış ve dayanışma içinde ortak bir yaşam için çalışan herkese örnek olacaktır.“
Kavala'nın hüküm giymesi , Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Aralık 2019 tarihli kararı uyarınca, altında Türkiye’nin de imzasının bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlali anlamına geliyor. Savcılık, Osman Kavala hakkında İstanbul’da bir mahkemenin Şubat 2020'de verdiği beraat kararıyla aynı gün yeniden tutuklanma kararı çıkarmıştı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türk resmi kurumlarının Osman Kavala’yı serbest bırakmak istememesi üzerine, Aralık 2021’de "ihlal prosedürünü" başlatma kararı almıştı. Bugün verilen karar, Avrupa Konseyi’nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması olasılığını artırıyor. Türkiye-Avrupa ilişkilerinin güçlendirilmesini amaçlayan kuruluşlar olarak Türkiye'nin önemli bir Avrupa Konseyi üyesi olarak kalmaya devam etmesini istiyoruz ve Türkiye’nin temyiz sürecinde altına gönüllü olarak imzasını koyduğu taahhütleri yerine getireceğini ve Osman Kavala'yı serbest bırakacağını umuyoruz. Bu, Türkiye ile Avrupa arasındaki gerginliği düzeltecek ve buna paralel olarak Türkiye’de demokrasiyi güçlendirecek bir adım olacaktır.
Dr. Ellen Ueberschär, Heinrich-Böll-Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı: „Sivil toplum, özgürlüğe dayalı demokrasilerin bel kemiğidir. Osman Kavala bir insan ve bir mesen olarak Türkiye demokrasisi için vazgeçilmezdir.“
Johannes Ebert | Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Sekreter | Goethe Enstitüsü.
Dr. Daniel Grütjen | Genel Müdür| Almanya-Türkiye Gençlik Köprüsü
Dr. Wolfgang Rohe | Genel Müdür | Mercator Vakfı
Dr. Ellen Ueberschär | Yönetim Kurulu Başkanı | Heinrich Böll Vakfı
André Wilkens | Genel Müdür | Avrupa Kültür Vakfı