2021 Alman federal seçimlerinin kısa bir analizi

Analiz

Almanya seçimini yaptı. SPD, Yeşiller ve FDP (Hür Demokrat Parti) seçimleri kazandı, ancak bu partiler beklentilerine ve harekete geçmeleri konusunda üzerlerinde hissettikleri baskıya bağlı olarak sonuçlara çok farklı bakıyorlar. Genel olarak, tek bir partinin hâkim olmadığı bir parti sistemine olan eğilim devam ediyor. Seçim bölgesi sandalyeleri bu seçimlerde çok özel bir rol oynadı. Bu kısa analiz, elde edilen ilk sonuçlara genel bir bakış sunuyor, bunu önümüzdeki birkaç gün içinde daha kapsamlı, ampirik bir analiz izleyecek.

Bu makale, “Almanya seçime gitti - 2021 Alman federal seçimlerinin ardından” başlıklı dosyamızdan alınmıştır.

Yeşiller, SPD ve FDP büyüdü

Parlamento seçimlerinin üç galibi var: oylarını yüzde 5,2 oranında artırarak %25,7 oy alan SPD en büyük tek parti oldu. İttifak 90/Yeşiller, oylarını %5,8 artırarak tüm partiler arasında seçimden en kârlı çıkan parti oldu. %14.8’e takabül eden oyları beklentilerin altında kaldı, ancak 16 seçim bölgesinden sandalye kazandılar. Oy oranını birazcık (+%0,7) artıran FDP’nin oranı %15,5’e ulaştı. Esas kaybedenler, başta CDU olmak üzere Birlik partileri oldu. AfD ve Sol da zemin kaybetti.

alman federal seçimleri üzerine analiz tablo1

 

Seçim sonuçları, Alman federal cumhuriyetinin, federal düzeyde partiler arasındaki mesafenin önceki yıllara göre önemli ölçüde azaldığı altı partili bir sisteme doğru evrildiğini doğruluyor. Seçmen katılımı ise sabit kaldı (2017’ye kıyasla 0.4 puan artarak %76.6 oldu).

Yeni koalisyon seçenekleri

Seçim sonuçları, matematiksel ve politik olarak, üç olası koalisyona imkân tanıyor: SPD ve CDU/CSU’nun oluşturacağı ve siyasi açıdan sürdürülmesi imkânsız Büyük Koalisyon veya Yeşiller ve FDP’nin SPD veya Birlik ile oluşturacağı bir ittifak. Yeşiller ve FDP, tarihte ilk kez iki büyük grupla görüşmelere başlamadan önce kendi aralarındaki siyasi işbirliğini tartışacakları vaadinde bulundular; ki iki parti arasındaki rekabette bir değişim yaşandığına işaret eden bir durumdur bu. Seçimlerden önce ortaya atılan koalisyon seçeneklerinin hiçbiri meclis çoğunluğunu sağlamaya yeterli olmayacaktır.

alman federal seçimleri üzerine analiz yarım ay

Kadınların parlamentodaki siyasi temsili biraz arttı

Yeni parlamentoda kadın milletvekillerinin sahip olduğu sandalye sayısındaki mütevazı artış (2017’ye kıyasla +%3,3) esas olarak Yeşiller ve SPD’nin oylarındaki artışa bağlanabilir. Yeşiller, %58,5 oranıyla bütün siyasi gruplar içinde en yüksek kadın üye oranına sahip. Ancak %34,7 oranı ile kadınlar genel olarak Bundestag’da (Federal Meclis) hâlâ yeterince temsil edilmiyorlar ne yazık ki.

alman federal seçimleri üzerine analiz tablo2 kadın dağılımı

Seçmen davranışında bölgesel kalıplar; ancak Doğu-Batı hattında durum farklı

Seçim bölgelerinden gelen ikinci oylarda en iyi sonucu alan SPD’nin, özellikle yeni federal eyaletlerde başarı kazandığını gösteriyor. Birlik’te ise durum şöyle: Bavyera’ya CSU hâkim, ancak CDU eskiden hâkim olduğu yerleri büyük oranda kaybetmiş, elinde daha çok Baden-Württemberg’deki garanti bölgeler ve Kuzey Ren-Vestfalya’da bir dizi bölge kalmış. 2021 seçimleri, seçmen davranışı açısından Doğu ve Batı arasındaki  farklılıkların artık daha farklı bir ışık altında değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor: bu seçimlerde Thüringen ve Saksonya’daki ikinci oylamaya AfD damgasını vururken, Doğu Almanya’nın kuzey eyaletlerindeki seçmenler daha çok SPD’ye meyletti.

Seçim bölgesi sandalyeleri mercek altında

Yeşiller ilk kez 16 seçim bölgesinden sandalye kazandı (son parlamento seçimlerine kıyasla 15 sandalye fazla). Sol’un üç sandalyesi, parlamentoda kalmasına izin veriyor (ikinci oylamada aldığı sonuç %4,9). AfD, CDU’nun sergilediği kötü performanstan yararlanarak 16 sandalye kazandı. SPD, CDU, CSU, Yeşiller, Sol ve AfD’nin doğrudan seçim bölgelerinden elde ettiği toplam sandalye sayısı, beklenenden daha küçük bir parlamento oluşmasına neden oldu.

Seçmen göçü

Katılımın büyük ölçüde sabit kalmasıyla CDU oylarını büyük oranda SPD’ye kaptırdı (yuvarlak bir hesapla 1,5 milyon). Yine yuvarlak bir hesapla, Yeşiller de eski CDU ve Sol parti seçmenlerinin (sırasıyla 920.000 ve yaklaşık 500.000 kişinin), SPD ve FDP’ye eskiden oy vermiş olanların (parti başına yaklaşık 250.000 oya karşılık geliyor) ve eskiden oy kullanmamış olanların (kabaca 300.000) desteğini kazanarak tüm partilerden oy aldı. Keza, SPD’nin seçim zaferi de büyük ölçüde, eskiden oy kullanmayanları mobilize etmesine ve Sol’dan çaldığı oylara dayanıyor. AfD ise, başta SPD ve FDP’ye olmak üzere yaklaşık 1 milyon seçmen kaybetti.

Kuşak farkına bağlı farklılıklar artışta

Bu parlamento seçimlerinde, çok sayıda genç seçmenin daha çok Yeşiller’e oy verdiği, onun hemen ardından tercihini FDP yönünde kullandığı ortaya çıktı. Gençleri bu partileri seçmeleye sevk eden en güçlü unsur, iklim koruması ve dijitalleşme gibi geleceğe yönelik konularmış gibi görünüyor. Bu seçimler, genç seçmenler ile yaşlı seçmenler arasında önemli bir fark olduğunu ortaya çıkardı: gençlerin CDU’ya artık neredeyse hiç desteği yok. Herkes seçmen kitlesinin yaşlı üyeleriyle aynı şekilde oy vermiş olsaydı, Büyük Koalisyon sağlıklı bir çoğunluğa sahip olacaktı. Bu oluşuma verilen destek, genç kuşak seçmenler arasında %30’un altına düşmüş durumda.

Bu makale ilk olarak boell.de’de Almanca olarak yayımlandı.