Türkiye'nin Mülteci LGBTI+'larla imtihanı: Irkçılık

Rapor

“HEVİ LGBTİ+ Derneği’ni oluşturanların büyük bir kısmı aslında Türkiye’nin iç göç akışının “istenmeyenleridir”. Belki de mülteci alanına çok çabuk “entegre”olabilmemizi köyden ne zaman gelip şehirli olduğumuzu unutmamak ve göçmenliğimizi aklımızın hep bir köşesinde tutmakla açıklayabiliriz.”  (Rapor, S:8)

Okuma süresi: 2 dakika

Heinrich Böll Stifftung Türkiye temsilciliğinin desteklediği eğitim programı ve rapor 3 bölümden oluşmaktadır. Raporun giriş bölümünde Hevi LGBTİ+ mülteci komisyonu gönüllülerinden Müzeyyen Araç ve Ercan Aydın eğitim programının yöntemi ve amaçlarına değinirken sonuç kısmında Türkiye özelinde yeni ırkçılık olarak temellendirilen ve özellikle Suriyeli mültecilerin maruz kaldığı ayrımcılık ve ırkçılığa değinildi.

Mülteci ve göçmen LGBTİ+’ların deneyimlerinin de yer aldığı raporun ilk oturumunda Türkiye dışından gelen ve çeşitli kimliklere sahip olan (Arap, Kürt, Fars, Azeri, Şii) LGBTİ+ ların maruz kaldığı ayrımcılık ve ırkçılık deneyimleri aktarılmaktadır. LGBTİ+ gruplar içerisinde bile kimi zaman ayrımcılığa; ırkçılığa maruz kalan mülteci LGBTİ+’ların Türkiye’deki yaşam koşullarına da ayrıca ışık tutmaktadır.

Raporun ikinci bölümünde ise Türkiye sınırları içerisinde doğup, büyümüş çatışmalardan dolayı ülke içinde göç etmek zorunda bırakılmış LGBTİ+’ların yaşadığı ayrımcılık; ırkçılık incelenmiştir. Türkiye’nin istenmeyenleri olarak görülen (Kürt, Alevi, Ermeni) LGBTİ+’ların deneyimleri yer aldı.

Raporun son kısmında ise Yalova Üniversitesi’nden Sosyolog Dr. Polat Alpman’ın cinsiyetçilik ve ırkçılık üzerine sunumu ve konuya dair soru ve cevaplar yer aldı. Raporun PDF formatına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

HeviRaporu

HeviRaporuİngilizce