Göç Rotası Hakkında / Kasım 2015 itibarıyle Avrupa sınırlarında tel örgüler

Okuma süresi: 1 dakika

Göç Rotası Hakkında

Türkiye’den Avrupa Birliği’ne (AB) uzanan rota Asya, Orta Doğu, Somali Yarımadası, Kuzey ve Sahra-Altı Afrika’dan gelen  ülteci ve göçmenler tarafından uzun yıllardır kullanılıyor. Bu rota üzerinde kara güzergâhı Türkiye’nin kuzeybatısından  unanistan ve Bulgaristan’a, deniz güzergâhı ise Türkiye’nin Ege kıyılarından Yunanistan adalarına uzanıyor. 2010 yılına kadar  öçmen ve mültecilerin büyük bir bölümü Ege Denizi’ni küçük botlarla geçerek Yunanistan’a ulaşmaya çalışıyordu. Ancak o sene  u güzergâh değişerek Türkiye’nin Yunanistan ile olan kara sınırında bulunan ve büyük bir bölümü Meriç Nehri boyunca uzanan  eriç bölgesine kaydı. Bu kaymanın nedenlerinden biri Frontex (Avrupa Sınır Ajansı) desteğini alan Yunanistan sahil  üvenliklerinin denizlerdeki artan izleme faaliyetleri, diğeri ise Yunanistan hükümetinin kara sınırı boyunca döşenmiş olan anti- ersonel mayınlarını temizlemesinin söz konusu güzergâhı Türkiye’den yürüyerek geçiş yapan göçmenler için daha az thelikeli kılmasıydı. Ancak 2012 yılının Ağustos ayının ortalarında Yunanistan, geçişlerin yoğun olarak yaşandığı bu kara  ınırının kuzey bölgesine 10,5 kilometre uzunluğunda tel örgü çekti. Öte yandan Yunanistan adalarında ya da Ege Denizi’nde yakalanan göçmen sayısı 2012 yılında 169 iken 2013 yılında 3.265’e çıktı. 2013 yılı içinde Türkiye’den doğru karadan 1.109 düzensiz giriş gerçekleşirken, bu sayı denizlerde 11.447’ye yükseldi. Türkiye’den Yunanistan’a deniz yoluyla geçmeye  alışanların sayısı 2014 yılında da artmaya devam etti ve bu sene içinde 43.518 mülteci ve göçmen Yunanistan adalarına varmayı  aşarabildi. Türkiye ve Yunanistan kara sınırından gerçekleşen düzensiz giriş sayısı ise aynı sene 1.903 olarak gerçekleşti.  MMYK tarafından verilen bilgileri göre 5 Ekim 2015 itibariyle Yunanistan adalarına varan kişi sayısı 416.245. Bu kişilerin  97’si  n fazla mülteci üreten ülkelerden geliyorlar ve %70’i ise Suriye’den kaçan kişilerden oluşuyor.

AB üye devletleri AB'nin dış
sınırlarına 175 milyon Euro'yu
aşan maliyetle 235 kilometreden
fazla tel örgü dikti.

Kasım 2015 itibarıyle Avrupa sınırlarında tel örgütler

Devletlerin sınırlarını kontrol etme hakları vardır. Ancak bu, uluslararası insan hakları  yükümlülükleriyle uyumlu bir şekilde yapılmalıdır. Özellikle de sınır kontrolüne ilişkin tedbirler  mültecilerin güvenli bir yere ulaşmalarını ve sığınma talebinde bulunmalarını engellememelidir.  Avrupalı liderlerin düzensiz göçün önlenmesine yaptıklarına vurgu AB’nin etrafında görünen ve  görünmeyen duvarların inşa edilmesine neden oluyor. AB üye devletleri her ne kadar 1951 Mülteci  sözleşmesi’ne taraf olsalar da mültecilerle ilgili herhangi bir şekilde taahhüt altına girmeyi  engellemek, dünyadaki mültecilere karşı herhangi bir sorumluluk almaktan kaçınmak ve  mültecilerin kendi yetki alanlarına girmemelerini sağlamak için neredeyse ellerinden gelen her şeyi yapıyor  gibiler.