Demokratikleşen Türkiye’nin Yeni Anayasası - Demokratikleşme

Image removed.

“Demokratikleşen Türkiye’nin Yeni Anayasası” tartışıldı

Küresel ve Yerel Düşünce Derneği’nin düzenlediği “Demokratikleşen Türkiye’nin Yeni Anayasası” adlı paneli dün İstanbul Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Doç. Dr. Osman Can’ın moderatörlüğünde yapılan panelin ilk oturumunda “Yeni Anayasanın Özü ve Felsefesi” tartışıldı. İlk oturumda Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Doç. Dr. Öykü Didem Aydın konuşmacı olarak yer aldı.


Oturumu yöneten Doç. Dr. Osman Can “Varolan anayasa işgal anayasasıdır” diyerek ekledi: “Bu 12 Eylül Anayasa’sıyla halkın iradesi işgal edilmiştir. Bu anayasa halkın iradesinin inkar edildiği koşullarda yapılmıştır.”


Can, darbe anayasalarının hep hukukçular tarafından yapıldığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Artık şunu söylemeliyiz: hukukçuların anayasa yapmaması gerekir. Artık neyin anayasa maddesi olması gerektiğine hukukçular karar vermemelidir. Nelerin anayasa maddesi olması gerektiğine toplum karar vermelidir. Vatandaşlık tanımı da anayasa sorunu değildir. Anayasaa toplum dinamiklerinden doğmalı, toplumsal dinamiklerin önünü açmalıdır. Yeni anayasa için referans kaynakları yoktur. Yeni dinamiklere dayalı olmalıdır, olacaktır. Yeni anayasa iktidar ve sistemin yeni dizaynı olmalı. Sisitemin dönüşümünü sağlamalı. Sivil toplumun çeşitli kesimlerinin katkılarına açık olmalı ve katkılarını almalı.”


Prof. Ali Yaşar Sarıbay da “Anayasa yapımı hukuki değil, politik bir mahiyet taşır” dedi.


Doç. Dr. Öykü Didem Aydın ise “Liberal anayasanın ötesine uzanan gerçek bir anayasa yapabilmeliyiz” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu anayasa kurucu unsurları da genişletilmiş, gerçek anlamda çoğulcu bir anayasa olabilmelidir. Bugüne kadar Türkiye’de temsili devlet hiçbir zaman idari devlete kendini tabi kılamadı.”


Prof. Hüseyin Hatemi ise “1982 Anayasası’nın temel ilkesi Türk milli menfaatleridir, Anayasa’nın Türk saymadıklarının temel ödevleri vardır, hakları da nisbidir, tmel haklar korunmasızdır” dedi. Hateni, “Bu anayasadan ancak faşizm doğar. Perşembe darbelerinin gelişi Çarşamba anayasasından bellidir”


Panelin öğleden sonraki otıurumunda konuşan Prof. Dr. Zafer Üskül ise “Toplum yeni bir anayasa istiyor” dedi ve anayasanın nasıl yapılması gerektiğine ilişkin olarak şu görüşleri dile getirdi:


“Asli kurucu meclis olsa olsa bizim TBMM olacaktır. TBMM halkı temsil ediyor. TBMM’nin yeni anayasayı yapmasının önünde herhangi bir engel olduğunu düşünmüyorum. Anayasa bir toplumsal uzlaşma metni olmalıdır. Bir siyasi partinin bunu tek başına yapması doğru değildir. Politikacılar ayrıca sivil toplum kuruluşlarından da etkilenir. Eğer anayasa tartışılacaksa sivil toplum da müdahil olmaldır.”