TİKA: Bir “kalkınma” anlayışının hikâyesi “Türkiye, Somali’de istikrarın oluşmasını beklemeden yatırım yaptı. Diğerleri daha güvenli yerlere yatırım yaparken Türkiye Somali’nin gelişimi için fedakârlıklarda bulundu. Somali önemli gelişme kaydediyor. El Şebab’ın elindeki bazı yerlerde kontrolü alıyoruz. Eğer uluslararası kamuoyunun geri kalanıyla beraber Türkiye’nin cömert desteği olmasaydı, böyle bir gelişme kaydedemezdik.” By Utku Güngör
Adaletsizlik ekseni olarak kalkınma: Adalet ve Kalkınma Partisinin kalkınma stratejileri Son Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti tarafından hazırlanıp Haziran 2013’te onaylanan 10. Kalkınma Planı (2014-2018), kalkınmanın hedefini bireylerin özgür, sağlıklı ve güvenli bir hayat sürebildiği, vatandaşların mutluluğu, refahı ve onurunu garanti altına alan sosyal çevrenin yaratılması olarak tanımlıyor (Devlet Planlama Teşkilatı, 2013). Plan aynı zamanda kalkınmanın katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik temelinde hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. By Bengi Akbulut
Kalkınmanın krizi ve alternatifler Ekonomik büyümenin, yani meta üretimindeki artışın, sonsuza kadar sürebileceği varsayımına dayanan hakim kalkınma düşüncesi, giderek sıklaşan ekonomik ve ekolojik krizler karşısında daha ciddi olarak sorgulanmaya başlandı. By Ümit Akçay
Perspectives - 13. Sayı Perspectives - "Türkiye'den siyasi analiz ve yorum" dergimizin 13. sayısı çıktı. Bu sayının dosya konusu "Küresel Yönetişim ve Kalkınma". Türkiye ve dünyadaki kalkınma anlayışı ve uygulamalarını eleştirel bir yaklaşımla ele alan dosya yazıları, sanayi ve tarımdan örneklerle Türkiye'deki güncel durumu tartışıyor ve mevcut kalkınma anlayışının alternatiflerine dikkat çekiyor. Her zamanki gibi bu sayıda da, Türkiye'nin demokrasi, dış politika, ekoloji ve kültür gündeminin önemli tartışmalarına yer veriyor; KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 7 Haziran Genel Seçimleri ve Kamp Armen direnişi gibi sonuçlarını merakla izlemeye devam ettiğimiz güncel siyasi meselelerin yanısıra, "Yüz Yıllık Ah"ın izlerini Diyarbakır'da süren yeni bir araştırmayı da sayfalarımıza taşıyoruz.
Perspectives - 8. Sayı Perspectives - Türkiye'den Siyasi Analiz ve Yorum dergimizin 8. sayısı çıktı. Bu sayımız 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili bir değerlendirme yazısıyla başlıyor. Dosya konumuz ise Türkiye'nin sermaye ve sermayedarları üzerine. Dosyamızda Gülen Cemaati'nden Kürdistan bölgesi sermayedarlarına, Türkiye ekonomisinin değişik sermaye grup ve yapılarını inceliyoruz. Ayrıca, Demokrasi bölümümüzde internet yasaklarına dair bir yazı ve her zamanki gibi Ekoloji, Dış Politika, Kültür ve İnsan Manzaraları bölümlerinde birbirinden ilginç değerlendirmeler bulacaksınız. Keyifli okumalar.
Kürt işadamı Raif Türk 1992’de, Özgür Gündem’in Diyarbakır temsilciliğine başlıyor. 1995’te şirketini (DİMER) tekrar canlandırıyor. Bölgedeki mermer yatağı potansiyelini iyi değerlendirerek iş dünyasında hızla ilerliyor. Özgür Gündem yıllarında, pek çok mesai arkadaşı devlet tarafından öldürülüyor. Raif Türk’ün hikâyesi Kürt hareketiyle Kürt sermayedarları arasındaki paradoksal ilişkiye iyi bir örnek. By İrfan Aktan
Sanatın özelleştirilmesi ya da sermayenin meşruiyet alanı Bugün, neoliberal sanat kurumları kendi alanına giren her unsuru soğurabilecek kültürel/sembolik sermaye birikimini arttırmaya devam ediyor. Fakat zorunlu yayılmacı mantığı nedeniyle kamusal alana ve yoksullaştırılmış kent mekânına sözde demokratik bir tavırla açıldığı her anda, toplumsal hakikate çarpmaya mahkûm. By Nurdan Durmaz
Sanatsal ifade ve yaratıcılık özgürlüğü 1987 yılından başlayarak, Anayasa’nın farklı maddeleri 17 kez değiştirildi veya bunlara ekler yapıldı. Fakat, sanat özgürlüğü ile ilgili bu madde hükmünde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadı. Demek ki, Anayasa’yı değiştirebilecek çoğunluğa erişmiş farklı siyasî koalisyonlar bakımından böyle bir değişikliği gerektirecek bir hukukî ihtiyaç doğmadı. Belki dolaylı olarak, bu hükmün korunmasında fayda olduğu bile düşünülmüş olabilir. By Turgut Tarhanlı
Türkiye ve insanî yardım AKP’nin dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslüman mağdurlara yardım etme eğiliminin, hükümet fonlarının cömertçe ve tek elden Esad rejiminin mağduru olan Sünni çoğunluğa verilmesinde etkili olduğu anlaşılıyor. Suriye’deki çatışmanın başlamasından bu yana, Türkiye çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. By Sema Genel
Burada her şey genel AKP-Gülen iktidarı kadınlar kadar gençlik alanına yönelik de özel çalıştı; dinci ve itaatkâr, muhafazakâr gençliğin oluşması en önemli hedefler arasındaydı. AKP iktidara geldiğinde 10 yaşında olanlar şu anda 22 yaşında. 12 yıl boyunca başbakanın inşa etmeye çalıştığı insiyetçi, şovenist, militarist, homofobik, dinci, muhafazakâr ortamda şekillendiler. By Gülfer Akkaya