Ateşle oynamak; ABD ve İran savaşı göze mi aldı?

İran ve ABD gerilim sarmalında. Bu dosyada Heinrich Böll Stiftung’un farklı ülkelerden temsilcilikleri anlaşmazlıktaki sıcak gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yapmakta.

Dosya hakkında

AB, nükleer anlaşmayı korumak için başka ne tür adımlar atmalı? İsrail anlaşmazlığa nasıl bakıyor? Gerilimden bölgesel be uluslararası düzeyde kimler yararlanacak? Trump’ın bu işten çıkarı ne? Gelişmeler Tahran’da nasıl algılandı? Bundestag (Alman Federal Meclisi) üyesi ve yeşiller parlamento grubu dış politika sözcüsü Omid Nouripour çok kısa süre önce Tahran’a gitti. Onun yazısı İslam Cumhuriyeti’nin ruh halini resmederken Avrupa’nın hala krizi nasıl dindirebileceğini de açıklıyor.

Alınacak en uygun ve güvenilir tutum, maksimum baskı ile askeri alanda herhangi bir gerilimi engellemektir.

Arka plan

İran ve ABD bir gerilim sarmalında. ABD iha’sının temmuz sonunda vurulmasından itibaren savaş tehlikesi gerçeğe dönüştü. ABD’nin iha’nın düşürülmesine karşılık olarak İran’a yönelik doğrudan askeri müdahale noktasına geldiği söylendi. Kuşkusuz doğrudan askeri müdahale sadece İslam Cumhuriyeti’ni değil tüm bölgede mevcut olan çok sayıdaki tehlikeli çelişkiyi – insani ve politik açıdan tahmin edilemez sonuçlarıyla birlikte- yaygınlaştıracak ve şiddetli bir biçimde yoğunlaştıracaktır.

Mayıs 2108’de Donald Trump tek taraflı olarak, nükleer anlaşma ya da İran anlaşması olarak bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nı feshetti. O zamandan beri her iki tarafın tehditkâr jestleri yoğunlaştı. ABD İran rejimine yönelik kapsamlı ve aşırı etkin yaptırımlar dayatmaya başladı. Hedef İran’ı 2015’te elde edilenden daha kapsamlı bir anlaşmaya zorlayacak yeni görüşmelere başlamaya ikna etmek. Sonuçlar İran ekonomisi için felaket düzeyinde; ilaç ve gıda kıtlığı söz konusu. IMF enflasyon oranının bu yıl için yüzde 40 olacağına inanıyor. İran liderliği baskılara ABD ve ittifaklarına yönelik tehditlerle cevap veriyor. İran’ın nükleer silahlanmasının önünü açacak yolu kapatmayı

hedefleyen nükleer anlaşmanın geleceği belirsiz. İran anlaşmanın yararları konusunda aldatıldığını düşünerek bir ültimatom yayınladı ve Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musawi söyle dedi: “Şu ana kadar anlaştığımız taraflar beklentilerimizi karşılamadı”

Ültimatomun son tarihi olan 7 Temmuz’da İran hükümeti nükleer anlaşmanın konusu olan zenginleştirilmiş uranyumun sadece miktarını değil zenginleştirme derecesini de artırmayı düşündüklerini ilan etti.

Bu dosyada Heinrich Böll Vakfı temsilcilik ofisi müdürlerimiz anlaşmazlıktaki sıcak gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yapacaklar.  AB nükleer anlaşmayı korumak için başka ne tür adımlar atmalı? İsrail anlaşmazlığa nasıl bakıyor? Gerilimden bölgesel ve uluslararası düzeyde kimler yararlanacak? Trump’ın bu işten çıkarı ne? Gelişmeler Tahran’da nasıl algılandı? Bundestag (Alman Federal Meclisi) üyesi ve yeşiller parlamento grubu dış politika sözcüsü Omid Nouripour kısa süre önce Tahran’a gitti. Onun yazısı İslam Cumhuriyeti’nin ruh halini resmederken Avrupa’nın hala krizi nasıl dindirebileceğini de açıklıyor.