COP Bonn Mayıs Görüşmeleri, İzlenimleri

Barış'la birlikte elimizden geldiğince Bonn'dan UNFCCC'de yaşanan gelişmeleri anlatmaya çalıştık.

Şimdi de hem neler oldu özetleyelim hem de biz neden oradaydık bir de onu anlatalım istiyoruz.

Heinrich Böll Stiftung Türkiye Temsilciliği ve Climate Tracker 23-24 Mart tarihlerinde, İstanbul'da “İklim Gazeteciliği” eğitimi düzenlediler.

İki gün süren eğitim gerçekten keyifli geçti. Eğitim sonunda bu konuda bir şey üretme hevesim ve motivasyonum çok yüksekti. İki gün içinde eğitmenlerimiz, hem Taraflar Konferansı'nı, hem Türkiye ve Dünya'da iklim meselesini çok güzel açıkladılar hem de nasıl yazabiliriz konusunda cidden yardımcı olan bilgiler verdiler.

Eğitim sonunda yapılan yarışma ile Barış ve bana, bir hatalığına UNFCCC konferansına Climate Tracker ekibi ile birlikte katılmak için Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından burs verildi.

Bonn'da, Climate Tracker ekibinden Annna ve Andreas'ın rehberliği sayesinde ortama çok çabuk adapte olduk ve müzakereleri izlemeye başladık.

Negotiator Tracker(Müzakere Takipçisi)

Climate Tracker, aslında tişörtlerinde de yazdığı gibi bir müzakere izleme ekibi. Çeşitli ülkelerden genç gazetecileri, iklim değişikliği konferanslarına götürüyor ve bu konuda eğitim veriyorlar. Bu sayede hem müzakere süreçlerinin daha iyi gözlemlenmesini hem de farklı ülkelerde basında yer bulmasını ve takip edilmesini sağlıyorlar.

UNFCCC Nedir

UNFCCC(United Nations Framework Convention on Climate Change) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Üzerine Çerçeve Sözleşmesi. Bu sözleşme 1992 yılında, Dünya Zirvesi'nde, ülkeler(taraflar) iklim değişikliğinin var olduğunu ve bu konuda ortak bir çaba harcanması gerektiğini kabul ettiklerinde imzalanan çerçeve sözleşme.

1992 yılından beri iklim değişikliği üzerine yapılan bütün çalışmalar bu sözleşme çerçevesinde yer alıyor. Her yıl farklı bir ülke yönetiminde düzenlenen taraflar konferansı, Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü gibi anlaşma ve konferanslar bu sözleşmenin parçası.

UNFCCC her yıl COP(Taraflar Konferansı)'lar arasında, COP için yol haritası çizmek üzere toplanıyor. COP'tan farklı olarak her yıl Mayıs ayında ve hep Bonn'da toplanıyor. Bonn'da toplanmasının sebebini ise Almanyalı olan Andreas, Doğu ve Batı Almanya birleşip Berlin başkent olunca, eski başken Bonn'a yapılan bir jest olarak açıklıyor.

UNFCCC'de neler oluyor

UNFCCC'de her yıl taraflar(hükümet delegasyonları) ve taraf olmayanlar(hükümetler dışındaki bütün katılımcılar), iklim değişikliği ile mücadele konusunu üç ana başlık altında tartışıyorlar. Bu tartışmalar COP için yol haritasını ve aslında iklim değişikliği ile mücadelenin temelini oluşturuyor.

UNFCCC'de çalışmalar, bilimsel ve teknolojik gelişim için tavsiye alt grubu(SBSTA - Subsidiary Body for Scientific and Technological Advice), Uygulama alt gurubu(SBI - Subsidiary Body for Implementation) ve Paris Anlaşması için geçici çalışma grubu(APA - Hoc Working Group on the Paris Agreement) alt grupları ile yürüyor.

SBSTA ve SBI anlaşma imzalandığından beri var olan alt başlıklar, iklim değişikliği ile mücadele yöntemlerini ve bunların nasıl uygulanacağını tartışıyorlar. APA ise Paris Anlaşmasından sonra kurulan geçici çalışma grubu, Paris Anlaşması tam olarak devreye girene kadar çalışmaların aksamamasını sağlamak için kurulmuş.

Bonn'da bu alt başlıklar altında, aynı anda pek çok müzakere ve çalışma grubu yürüyor. Çalışma gruplarından çıkan sonuçlar müzakerelerin gidişatını belirliyor. Müzakereler genellikle herkesin katılımına açık ancak bazen kapalı ve özel müzakereler de yürüyebiliyor. Örneğin bir müzakere grubunun kendi içinde toplantısı veya iki ülkenin özel toplantısı gibi.

Müzakerelerde genellikle, müzakere grupları etkili oluyor. Müzakere grupları, ortak hedefleri olan ülkelerin bir araya gelerek oluşturdukları gruplar. Bu gruplar adına genellikle bir delegasyon söz alarak ortak kararları açıklıyor. Avrupa Birliği Ülkeleri'ni temsil eden EU(European Union), G77 ülkeleri ve Çin'in oluşturduğu G77+Çin, Gelişmekte olan benzer fikirli ülkeleri temsil eden LMDC(Like Minded Developing Countries) bu gruplardan bazıları. Türkiye ilginç bir şekilde hiç bir müzakere grubuna üye değil, bu durumun da müzakerelerde sesinin duyulmasını zorlaştırdığı konusunda pek çok insan hemfikir.

Sivil toplum örgütleri ve diğer taraf olmayanlar ise müzakerelere gözlemci olarak katılıyorlar. Ancak bu etkisiz oldukları anlamına gelmiyor. Gözlemcilerin de müzakerelerde yorum hakkı var. Ayrıca STKlar ve diğer taraf olmayanlar yürüttükleri çalışma gruplarından çıkan sonuçlarla oldukça etkili olabiliyor. Bunun dışında delegasyonlarla fikirlerini ve çalışmalarını paylaşarak müzakerelere çoğu zaman yön veriyorlar.

Bonn'da bu yıl neler konuşuldu

Geçen yıl COP22'de de olduğu gibi bu yıl Bonn açılışı Trump gerginliği ile yaptı. Konferansın ilk haftasında, Trump'ın anlaşmadan çekilip çekilmeyeceğini açıklaması beklenirken Amerika'dan bir açıklama gelmedi(en azından bu konuda). Şimdiki beklenti ise Trump'ın, Paris Anlaşması konusunda açıklamasını G20 zirvesinde yapması.

Trump'ın sonuçta Anlaşmadan çekilmesini kimse beklemiyor olsa da kendisinden daha umut verici bir başkan da görüşmelerde çok konuşuldu. Güney Kore seçimlerini kazanan solcu lider Moon-Jae'nin yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda oldukça ciddi hedefleri var. Eğer bu hedefleri gerçekleştirirse, Asya'nın kömür ithalatının oldukça düşmesi, bunun da fosil yakıt sektörüne ciddi bir darbe olması bekleniyor.

Bonn'da konuşulan diğer başkan ise Emmanuel Macron'du. İklim değişikliğine yaklaşımı Trump'tan çok farklı olmayan Le Pen'in seçilmemesi STK temsilcilerini sevindirirken, Fransız STK üyeleri, Macron'u yenilenebilir enerjiye yönlendirmek için çok çalışmak gerektiğini söylediler.

Bonn'da en çok dikkat çeken oturum ise çıkar çatışması oturumu oldu.

Zorunlu olmayan oturumlar içinde en çok katılımın olduğu oturumda, fosil yakıt sektörü temsilcilerinin UNFCCC'ye katılımı tartışıldı. Şu anda fosil yakıt şirketleri tarafından finanse edilen STK'lar, bütün diğer STK'lar gibi müzakerelere katılabiliyor, eşit şartlarda öneri sunabiliyor ve müzakerelerin seyrini etkileyip yol haritaları oluşturabiliyorlar.

UNFCCC içindeki pek çok STK uzun yıllardır buna karşı savaş vermekte. Bunun için, Climate March(İklim Yürüyüşü)'de de oldukça destek gören “Kick the Big Poluters Out of Climate Policy”(Büyük kirleticileri iklim politikasından atın!) isimli bir kampanya da başlattılar. Bu yıl ilk kez bu konuda resmi bir çalışma yapıldı ve konu tartışmaya açılmış oldu. Konferans sonunda kirleticileri atma konusunda somut bir adım atılamasa da başlangıç yapılşmış olduğu için STK'lar oldukça umutlu.

Dikkat çeken diğer oturumlar ise, iklim değişikliği ile mücadele için oluşturulan “Yeşil İklim Fonu”nun ne kadarının emisyon azaltımına, ne kadarının var olan değişikliklere adaptasyona harcanacağının tartışıldığı adaptasyon ve mitigasyon(azaltım) oturumları oldu.

Kadınların iklim değişikliği ile mücadelesi konusunda çalışmaların yapıldığı çalışma gruplarına da ilgi çok yüksekti. Bu çalışmalar da Fiji Başkanlığı'nda yapılacak COP23 müzakerelerinin gidişatını belitleyecek.

COP23, Fiji Başkanlığı'nda ancak Fiji, ekonomik yükü kaldıramayacağını söylediği için yine Bonn'da yapılacak.

Fiji'nin dönem başkanı olması da güzel bir gelişme. Küçük bir ada ülkesi olan ve iklim değişikliğinden yüksek oranda etkilenen Fiji'nin görüşmelerin hızına katkı sağlaması umuluyor.

Bonn'daki oturumlar ve çalışma grupları UNFCCC sitesinden canlı yayınla izlenebiliyordu. Şu an bu yayınlar ve açıklamalar sitede mevcut.

Oturumlar dışında, bizim bulunduğumuz bir hafta içinde Bonn'da iki de eylem yapıldı. Bunlardan biri ülkelerin katkı niyet beyanlarının arttırılmasını talep etti. Diğeri ise ülkelerin gençlik temsilcilerinin birleşimi olan YOUNGO tarafından yapıldı. YOUNGO, emisyon azaltım hedeflerinin düşüklüğü yüzünden ada ülkelerinin sular altında kalacağını hatırlattı ve Fiji boğulmasın dedi.

Ben Bonn'dan hem iklim için hem de Fiji için umutlu ayrıldım. Çizilen haritaların ne kadar uygulanabileceğini ise COP23'te göreceğiz.